Tazminat Davası | Haksız Fiil

Tazminat Davası | Haksız Fiil

avukat

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2013/7-88

K. 2013/1058

T. 10.7.2013

• TAZMİNAT DAVASI ( Haksız Fiilden Kaynaklanan – Hasarın Giderilmesi İçin Özel Olarak İşçi Tutup Çalıştırma veya Harcama Yapma Söz Konusu ise Bunların Kanıtlanması İçin Davacı Tarafın Delillerinin Sorulup Saptanması Gerektiği/Davacı Tarafın İsteyebileceği Gerçek Zarar Miktarı Duraksamasız Belirlenmesi Gerektiği )

• HAKSIZ FİİL ( Tazminat Davası – Özel Olarak İşçi Tutup Çalıştırıldığının ve Harcama Yapıldığının Kanıtlanması Halinde Gerekirse Bu Yönden de Zararın Hesaplanması İçin Yeniden Bilirkişi İncelemesi Yaptırılarak Rapor Alınması Gerektiği )

• GERÇEK ZARAR MİKTARI ( Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat Davası – Hasarın Giderilmesi İçin Özel Olarak İşçi Tutup Çalıştırma veya Harcama Yapma Söz Konusu ise Bunların Kanıtlanması İçin Davacı Tarafın Delillerinin Sorulup Saptanması Gerektiği )

• ZARARIN HESAPLANMASI ( Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat Davası – Özel Olarak İşçi Tutup Çalıştırıldığının ve Harcama Yapıldığının Kanıtlanması Halinde Gerekirse Bu Yönden de Zararın Hesaplanması İçin Yeniden Bilirkişi İncelemesi Yaptırılarak Rapor Alınması Gerektiği )

818/m.43

ÖZET : Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise bunların kanıtlanması için davacı tarafın delillerinin sorulup saptanması, bu konuda gösterilecek delillerin toplanması, özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde gerekirse bu yönden de zararın hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınması, davacı tarafın isteyebileceği gerçek zarar miktarı duraksamasız belirlendikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki Tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.5.2010 gün, 2008/719 E. – 2010/747 K. sayılı kararın incelenmesi davalı … İnşaat Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 11.10.2011 gün, 2010/5932 E-2011/5923 K. sayılı ilamı ile;

( … 1- Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliği ile dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına dair hükümde gösterilen gerekçelere göre, davalı şirketin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı şirketin hükmedilen tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarına gelince, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir.

Yargıtay H.G.K.’nun, 8.12.2010 tarih, 2010/7-530 E, 2010/636 K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.

Somut olaya gelince, dosya içeriğinden alacak olarak istenilen bedelin bir bölümünün davacının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araçların yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine dair olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi raporunda yukarda açıklanan hukuksal olgular gözardı edilerek, zarar kalemleri sıralanırken genel idare giderlerine yer verilerek hesaplamaya dahil edilmiş, mahkemece de benimsenen bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Davacı kurumun onarım giderleri belgelerinde belirtilen miktarlar doğru kabul edilerek, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemez.

Hal böyle olunca, yukarda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise bunların kanıtlanması için davacı tarafın delillerinin sorulup saptanması, bu konuda gösterilecek delillerin toplanması, özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde gerekirse bu yönden de zararın hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınması, davacı tarafın isteyebileceği gerçek zarar miktarı duraksamasız belirlendikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davalı şirketin temyiz itirazının bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir… ),

Gerekçesi ile bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

H.G.K.’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Davacı … A.Ş vekili; davalı … Genel Müdürlüğü müteahhidi, diğer davalı … İnşaat Taahhüt Ticaret ve Sanayi Limitet Şirketi tarafından yapılan dere ıslahı kazı çalışmaları esnasında tesislerinin hasara uğratıldığını, hasarın tutanakla tespit edildiğini, hasar sebebiyle müvekkil şirket, 5.236,35 TL zarara uğradığını ileri sürerek zararın tazminini istemiştir.

Davalı … Genel Müdürlüğü vekili; müvekkiline izafe edilebilecek hiç bir kusur bulunmadığını, iddia edilen hasar ile müvekkili arasında bir illiyet bağı bulunmadığını bildirip davanın husumet yönünden reddini istemiştir.

Davalı … İnşaat Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti vekili; davaya konu zararın meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını bildirip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; davaya konu zararlandırıcı eylem sebebiyle davacı şirketin 5.236,35.-TL zarara uğradığı, zararlandırıcı eylemin meydana gelmesinde davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı … İnşaat Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarda açıklanan sebeplerle karar bozulmuştur.

Yerel Mahkemece; önceki karardaki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı … İnşaat Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti vekili temyiz edilmiştir.

H.G.K. önüne gelen uyuşmazlık; tazmini gereken zarar tutarı belirlenirken, zarar gören davacının hasarı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderlerinin, zarar kapsamına dahil edilip edilemeyeceği; buna bağlı olarak davacının, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırdığını veya harcama yaptığını ispatlamasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle belirtilmelidir ki, maddi tazminat, bir kimsenin mamelekinde iradesi dışında meydana gelen eksilmenin; eş söyleyişle, maddi zararın giderilmesi için sorumlu olan kişi tarafından yerine getirilmesi gereken edadır.

Diğer bir tanımlamaya göre de; tazminat, borçlu tarafından yapılan ve alacaklı mamelekindeki eksilmeyi telafi eden bir edadır.

Tazminat hukukunun bir ilkesi olarak, sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde, zarar veren, zarar görenin malvarlığında oluşan eksilmeyi gidermek durumundadır.

O halde, kişinin malvarlığında veya manevi varlığında ortaya çıkan eksilme olarak tanımlanan zararın oluşması, ona neden olanın tazminat yükümlülüğünü doğurur.

818 Sayılı B.K.’nun, Tazminat Miktarının Tayini üst başlıklı 43. maddesinin 1. Fıkrası ( 6098 Sayılı TBK’ nun 51. maddesi ) ile Hakimin, olayların özelliklerine ve durumun gereğine göre zararın miktarını tespit edeceği hükme bağlanmıştır. Hal ve mevkiin icabından amaç, somut olayın niteliğidir.

Kaynağına, sebebine, zarar veren ile zarar gören arasındaki hukuki ilişkiye ve her somut olayda farklı şekillerde gündeme gelebilecek benzeri ölçütlere göre, zararın niteliği, kapsamı ve miktarı, her olayın kendine özgü yapısı içerisinde, değişen bir özellik gösterecektir.

Açıktır ki, hükmedilecek tazminat, hiçbir şekilde zarar miktarından fazla olamaz. Zarar miktarı tazminatın azami sınırını teşkil eder ( Turgut Uyar, Açıklamalı-İçtihatlı B.K. Genel Hükümler, Birinci Cilt, Ankara 1990, 1.bası, s.549 ).

Kısaca, tazminat miktarının belirlenmesinde, zarar görenin gerçek zararının esas alınması zorunlu olup; burada ilke, zarar doğurucu eylem, zarar görenin malvarlığında gerçekten ne miktarda bir azalmaya neden olmuş ise, zarar verenin tazminat borcu da o miktarda olmalıdır.

Nitekim bu ilkeler H.G.K.’nun 18.12.2010 gün ve 2010/7-530 E. 2010/636 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.

Yerel Mahkemece hükme esas alınan 16.2.2010 tarihli bilirkişi raporu, zarar görenin haksız eylem sebebiyle yaptığı gerçek masraflar göz önünde bulundurulmaksızın, davacı Kurumun onarım giderleri belgelerinde yer alan miktarlar doğru kabul edilmek suretiyle düzenlenmiş olup; soyut nitelikte, denetime elverişli olmayan ve gerçek zararın varlığını ve miktarını tespit edecek nitelikte bulunmamaktadır.

O halde, H.G.K.’nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamında belirtildiği ve yukarda açıklandığı üzere, davacının gerçek zararının tam ve hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için yeni bir bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar vermek gerekirken, zarar kapsamının belirlenmesinde gerçek zarar ilkesine uygun olmayan hesaba dayalı bilirkişi raporu esas alınarak kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı … İnşaat Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında ve yukarda gösterilen nedenlerden dolayı 6217 Sayılı Kanunun 30. maddesiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Geçici madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 Sayılı H.U.M.K.’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, aynı kanunun 440/III maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.07.2013 gününde yapılan görüşmede oybirliği ile karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın