Menfi Tespit | Kötüniyet Tazminatı | Teminat Senedi

Menfi Tespit | Kötüniyet Tazminatı | Teminat Senedi

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/24338

K. 2017/18249

T. 15.11.2017

• MENFİ TESPİT VE KÖTÜNİYET TAZMİNATI İSTEMİ ( İşçiden Teminat Olarak Alınan Senet Sebebi – İşçinin İşverene Verdiği Zarar Senet Bedelinden Az İse Senet Bedelinden Zarar Miktarı Mahsup Edilmeli Kalan Miktar Yönünden İşçinin Borçlu Olmadığının Tespitine Karar Verileceği/Mahsubun Yapılabilmesi İçin İşçinin İşverene Verdiği Zararın Tespit Edileceği )

• PAZARLAMACILIK SÖZLEŞMESİ İLE ÇALIŞMA ( İşçiden Teminat Olarak Senet Alma/Menfi Tespit ve Kötüniyet Tazminatı İstemi – Davacıya Kayıtlara Göre Teslim Edilmiş Ürün Bedelleri Belirleneceği ve Belgelendirilen Zarar Kadar Teminat Senedinin Geçerli Olduğu Kabul Edileceği/Tek Taraflı Elden Ödendiği Beyanlarına İtibar Edilerek Zararın Belirlenmesinin Hatalı Olduğu )

• İŞÇİDEN TEMİNAT OLARAK SENET ALMA ( Menfi Tespit ve Kötüniyet Tazminatı İstemi – İşçinin İşverene Verdiği Zarar Senet Bedelinden Az İse Senet Bedelinden Zarar Miktarı Mahsup Edilmeli Kalan Miktar Yönünden İşçinin Borçlu Olmadığının Tespitine Karar Verileceği )

• ZARAR HESABI ( İşçiden Teminat Olarak Senet Alma/Menfi Tespit ve Kötüniyet Tazminatı – Müşteriler Tarafından Tek Taraflı Olarak Hazırlanmış ve Davalı İşverene Verilmiş İmzalı Mutabakat Mektuplu Cari Hesap Ekstrelerine Göre Davacıya Elden Teslim Edildiği Belirtilerek Zararın Tespiti Yerinde Olmadığı/Davacının Sattığı Ürün Bedelini Tahsil Ettiğine Dair Müşterilere Verilmiş Makbuzlarının Araştırılacağı )

6100/m.282

ÖZET : Dava; menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Ticaret Hukuku hükümlerine dayalı senetlerin, teminat kaydı içerdiğinde, poliçe, bono veya çek olsun vasfını kaybettiği, geçerli olmadığı bilinmektedir. İşçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, bazı iş kollarında işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığı uygulama ile anlaşılmaktadır. Kuşkusuz bu durumun kanıtlanması halinde bu şekilde alınan senet, teminat senedi niteliğinde sayılmalıdır. Ayrıca senet malen kaydı içerdiğinde, senedin mal karşılığı düzenlenmediği davalı tarafında savunulduğunda senedin ihdas nedeni talil ettiğinden ( sebep değiştirdiğinden ) ispat yükü yer değiştireceğinden, davalı senedi talil ettiği neden karşılığı verdiğini ispat etmelidir. İşçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. Zararı işveren ispatlamalıdır. Teminat niteliğinde alınan bu senetler işverenin zararını kanıtlamadığı sürece geçersiz sayılmalıdır. İşçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin ve kefilin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. İşçinin, işverene verdiği zarar senet bedelinden az ise senet bedelinden, zarar miktarı mahsup edilmeli kalan miktar yönünden işçinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmelidir. Bu mahsubun yapılabilmesi için, işçinin işverene verdiği zararın tespit edilmesi gerekmektedir.

Dosya içeriğine göre davacı davalı şirkette satış temsilcisi olarak şirketin ürünlerini satmış bir anlamda pazarlamacılık sözleşmesi ile çalışmıştır. Davacıdan iş sözleşmesi imzalanırken, satılan ürünlerde aracılık yapıp, ürün bedelini üçüncü kişilerden davalı adına tahsil edeceğinden, işveren tarafından bu bedellerin garanti altına alınması için teminat senedi alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yönde yapılan değerlendirme sabittir. Teminat senedinin tahsil ettiği bedeli işverene vermemesi nedeni ile yedinde kalan miktar kadar teminat senedi geçerlidir. Ancak bunun için davacı satış temsilcisinin satılan ürün bedelini teslim aldığına dair kayıt olması gerekir. Müşteriler tarafından tek taraflı olarak hazırlanmış ve davalı işverene verilmiş imzalı mutabakat mektuplu cari hesap ekstrelerine göre davacıya elden teslim edildiği belirtilerek zararın tespiti yerinde değildir. Burada açıkça davacının sattığı ürün bedelini tahsil ettiğine dair müşterilere verilmiş makbuzlar araştırılmalıdır. Müşterinin işverenle tek taraflı olarak ürün bedelini elden davacıya ödediğine dair mutabakat mektuplarına itibar edilemez. Bu sebeple davacıya kayıtlara göre teslim edilmiş ürün bedelleri belirlenmeli ve belgelendirilen zararı kadar teminat senedinin geçerli olduğu kabul edilmelidir. Tek taraflı elden ödendiği beyanlarına itibar edilerek zararın belirlenmesi hatalıdır.

DAVA : Davacı, davalıya borcu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine bonoda yazılı miktarın %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : A- ) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı şirketin işçisi olduğunu, davaya konu icra takibinin dayanağı olan bononun da işçi-işveren ilişkisi çerçevesinde düzenlendiğini, davalı şirketin müvekkili aleyhine 23.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak icra takibine başladığını, müvekkilinin tacir olmayıp davalı şirkete böyle bir borcunun olmadığını, müvekkilinin 18.09.2008 – 31.10.2010 tarihleri arasında davalı şirketin işçisi olarak çalıştığını, sigortasız olarak çalıştırıldığını anlayınca davalı şirketi SGK’ya şikayet ettiğini, bu çalışmalarının ve ayrıca işçilik alacakları olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin iş sözleşmesini feshettikten bir yıl sonra davalı şirketin müvekkiline ihtarname yollayarak tahsil ettiği 23.000,00 TL’yi üzerinde tutmakla suçladığını, davalı şirketin işçilerinden zararı teminat altına almak amacıyla imzalı boş senetler alıp elinde tuttuğunu, senedi kullanmak için kullanılan nedenin ise güveni kötüye kullanmaya yönelik olduğunu, bunun gerçek dışı bir durum olduğunu, suçlamanın ve zarar miktarının ispat yükünün davalı şirket üzerinde olduğunu belirterek davacının davalıya borcu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine bonoda yazılı miktarın % 20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

B- ) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, görev itirazı yanında borcun, davacının şirket aleyhine zimmetinde para tutması sebebiyle doğduğunu, 1. Noterlikde düzenlenen 13.10.2011 tarih ve 09603 yevmiye numaralı ihtarnamede belirtildiği üzere davacının şirketin müşterilerinden tahsil ettiği 23.000,00 TL’yi şirkete teslim etmeyerek mağduriyete yol açtığını, davacının ihtarnameden sonra şirkete gelerek borcunu kabul ettiğini ve borcu ödemek için uygun bir süre talep ettiğini, bu süre için alacağı karşı senet düzenlendiğini, davacının süresi içinde borcunu ödememesi sebebiyle senedin icra takibine konulduğunu, işçilerden imzalı boş senet aldığı iddiasının gerçek olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

C- ) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davalı şirkette sipariş görevlisi olarak çalıştığı, müşterilerden tahsil ettiği bir kısım parayı şirkete teslim etmeyerek güveni kötüye kullandığı, davaya konu olup İcra Müdürlüğü’nün 2013/2603 esas sayılı dosyasında takibe konulan 23.000,00 TL tutarlı senedin davacının verdiği zararın karşılığı olduğu, yapılan bilirkişi incelemesine göre, müşteriler tarafından beyan ve imza edilmiş olan mutabakat mektuplu cari hesap ekstrelerine göre davacının davalı şirkete teslim etmediği tutarın toplamının 9.990,15 TL olduğu, dolayısıyla senedin 13.009,85 TL’lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D- ) Temyiz:

Kararı tarafların vekilleri temyiz etmiştir.

E- ) Gerekçe:

1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Ticaret Hukuku hükümlerine dayalı senetlerin, teminat kaydı içerdiğinde, poliçe, bono veya çek olsun vasfını kaybettiği, geçerli olmadığı bilinmektedir. İşçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, bazı iş kollarında işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığı uygulama ile anlaşılmaktadır. Kuşkusuz bu durumun kanıtlanması halinde bu şekilde alınan senet, teminat senedi niteliğinde sayılmalıdır.

Ayrıca senet malen kaydı içerdiğinde, senedin mal karşılığı düzenlenmediği davalı tarafında savunulduğunda senedin ihdas nedeni talil ettiğinden ( sebep değiştirdiğinden ) ispat yükü yer değiştireceğinden, davalı senedi talil ettiği neden karşılığı verdiğini ispat etmelidir.

İşçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. Zararı işveren ispatlamalıdır. Teminat niteliğinde alınan bu senetler işverenin zararını kanıtlamadığı sürece geçersiz sayılmalıdır.

İşçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin ve kefilin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. İşçinin, işverene verdiği zarar senet bedelinden az ise senet bedelinden, zarar miktarı mahsup edilmeli kalan miktar yönünden işçinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmelidir. Bu mahsubun yapılabilmesi için, işçinin işverene verdiği zararın tespit edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan 6100 Sayılı HMK.’un 282. Maddesi uyarınca Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Kısaca bilirkişi raporu hakimi bağlamaz. Hakim raporu diğer delillerle birlikte değerlendirir. Çünkü bilirkişi raporu takdiri bir delildir ve hakim bu takdiri delili serbestçe takdir eder. Hakim, bilirkişi raporunu serbestçe takdir eder, bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa, bilirkişiden ek rapor isteyebilir veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabilir.

Dosya içeriğine göre davacı davalı şirkette satış temsilcisi olarak şirketin ürünlerini satmış bir anlamda pazarlamacılık sözleşmesi ile çalışmıştır. Davacıdan iş sözleşmesi imzalanırken, satılan ürünlerde aracılık yapıp, ürün bedelini üçüncü kişilerden davalı adına tahsil edeceğinden, işveren tarafından bu bedellerin garanti altına alınması için teminat senedi alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yönde yapılan değerlendirme sabittir. Teminat senedinin tahsil ettiği bedeli işverene vermemesi nedeni ile yedinde kalan miktar kadar teminat senedi geçerlidir. Ancak bunun için davacı satış temsilcisinin satılan ürün bedelini teslim aldığına dair kayıt olması gerekir. Müşteriler tarafından tek taraflı olarak hazırlanmış ve davalı işverene verilmiş imzalı mutabakat mektuplu cari hesap ekstrelerine göre davacıya elden teslim edildiği belirtilerek zararın tespiti yerinde değildir. Burada açıkça davacının sattığı ürün bedelini tahsil ettiğine dair müşterilere verilmiş makbuzlar araştırılmalıdır. Müşterinin işverenle tek taraflı olarak ürün bedelini elden davacıya ödediğine dair mutabakat mektuplarına itibar edilemez. Bu sebeple davacıya kayıtlara göre teslim edilmiş ürün bedelleri belirlenmeli ve belgelendirilen zararı kadar teminat senedinin geçerli olduğu kabul edilmelidir. Tek taraflı elden ödendiği beyanlarına itibar edilerek zararın belirlenmesi hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın