Maddi Ve Manevi Tazminat | Zamanaşımı

Maddi Ve Manevi Tazminat | Zamanaşımı

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/11890

K. 2011/13090

T. 7.12.2011

• YARALAMALI TRAFİK KAZASINA DAYALI HAKSIZ EYLEM ( Maddi ve Manevi Tazminat – Hakkında Kamu Davası Açılıp Mahkumiyetle Sonuçlanan Davalının Eylemi Olay Tarihinde Yürürlükte Bulunan 765 S. TCK’nın 459/2 Hükmü Kapsamında Olduğu )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Yaralamalı Trafik Kazasına Dayalı Haksız Eylem – Hakkında Kamu Davası Açılıp Mahkumiyetle Sonuçlanan Davalının Eylemi Olay Tarihinde Yürürlükte Bulunan 765 S. TCK’nın 459/2 Hükmü Kapsamında Olduğu )

• ZAMANAŞIMI ( Yaralamalı Trafik Kazasına Dayalı Haksız Eylem – 2918 S.Yasa 109/2. Md. ve B.K 60/2. Md. Hükümleri Gereğince Maddi Tazminat Davasında Uzamış Ceza Zamanaşımı Süresinin Uygulanması Gerektiği )

• TRAFİK KAZASI SONUCU SÜREKLİ MALULİYET ( Oluşup Oluşmadığı Hususunda Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu’ndan Raporun Aldırılması Gerektiği )

2918/m.109/2

818/m.60/2

ÖZET : Dava, yaralamalı trafik kazasına dayalı haksız eylemden kaynaklanan zararlı sonuç bakımından gelişen durum sonucunda oluşan kalıcı sakatlık nedeniyle yeniden maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hakkında kamu davası açılıp mahkumiyetle sonuçlanan davalının eylemi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK’nın 459/2 hükmü kapsamındadır. 2918 sayılı yasa 109/2. madde ve B.K 60/2. madde hükümleri gereğince maddi tazminat davasında uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanmalıdır.

Mahkemece, davacının dava konusu trafik kazası sonucu sürekli maluliyetinin oluşup oluşmadığı hususunda adli tıp kurumu üçüncü ihtisas kurulu’ndan raporunun aldırılması; davacıların, manevi tazminat takdirinde son ameliyatlarının da gözönüne alınmasına yönelik kesinleşen davadaki beyanları dikkate alınarak, davacının alınacak raporuna göre maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı M. ve G. vekili tarafından, davalı S. ve diğerleri aleyhine 16.04.2009 gününde verilen dilekçe ile yaralamalı trafik kazasına dayalı oluşan maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 09.06.2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, yaralamalı trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan ve ayrıca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar, davaya konu trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi zararlarının tazmini için açılan ilk davada davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, ancak bu dava devam ederken 24.08.2007 ve 12.09.2007 tarihlerinde 3. ve 4. ameliyatları olduğunu, bu ameliyatların sonunda sakat kalıp, sürekli maluliyetinin oluştuğunu beyan ederek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.

Davalılar, süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş, ayrıca ilk davada davacının maddi ve manevi zararlarının kesinleşerek hüküm altına alındığı gerekçesiyle esastan da davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davacının 3. ve 4. ameliyatları ile ilgili belgelerin kesinleşen 2009/180 E.-2009/237 K. sayılı dosyada sunulup bilirkişi incelemesinin yapılmış olduğu, bu nedenle eldeki davada belirtilen taleple ilgili olarak dava açamayacağı gibi ameliyatların 24.08.2007 ve 12.09.2007 tarihlerinde yapıldığı, dava tarihine karar 1 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle de reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamına göre: Davacıların yaralanmasına neden olan trafik kazası 17.04.2004 gününde meydana gelmiştir. Davacılar tarafından 25.08.2005 tarihinde açılan ve mahkemenin 2009/180 E.-237 K. sayılı dosyasında verilen 25.02.2008 tarihli kararda, davacıların dava tarihine kadar yapılan tedavi ve ulaşım gideri ile manevi tazminata hükmedilmiştir. Kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 26.01.2009 gün ve 2008/5775 E.-2009/1116 K. sayılı ilamı ile “Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak tedavi giderine yönelik istemde bulunulmuş, tedavinin halen devam ettiği belirtilmiştir. Davacılar, dava tarihinden sonra yapılan tedavi giderini harcını yatırmak suretiyle 20.08.2008 tarihli ıslah dilekçesinde talep etmiştir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olması, tedavinin devam ettiğinin açıklanması ve harcı yatırılan ıslah dilekçesinin ek dava niteliğinde olduğu kabul edilerek dava tarihinden sonra yapılan tedavi giderlerine yönelik de karar verilmelidir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Yargılamaya devamla, bozma ilamına uyularak verilen 08.06.2009 tarihli karar ile davacıların dava tarihinden sonra yapılan tedavi giderleri de hüküm altına alınmış ve karar kesinleşmiştir. Özetlenen bu dosyada da, davacı Mehmet’in 3. ve 4. ameliyatlarının yapıldığı, buna ilişkin raporların dosyaya sunulduğu ve bu ameliyatlara ilişkin tedavi giderinin ıslah dilekçesi ile talep edildiği anlaşılmaktadır.

Temyiz incelemesine konu dava ise, 16.04.2009 tarihinde açılmıştır. Aynı olay nedeniyle davacı M.’in 3. ve 4. ameliyatlarından sonra oluşan kalıcı sakatlık sonucu maluliyet zararı ve manevi tazminat talep edilmektedir.

Şu durumda, haksız eylemden kaynaklanan zararlı sonuç bakımından gelişen durumun söz konusu olduğu açıktır. Davacılar da, gelişen durum sonucunda oluşan kalıcı sakatlık nedeniyle yeniden maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davaların tarafları aynı olmakla birlikte, dayanılan maddi olgular ( vakıalar )anlamında dava sebepleri bir olmadığı gibi; dava konusu ( talep sonucu )da aynı değildir. Mahkemenin, davacının 3. ve 4. ameliyatları ile ilgili belgelerin daha önce kesinleşen 2009/180 E.-2009/237 K. sayılı dosyasına sunulup bilirkişi incelemesi yapıldığından bu ameliyatlarla ilgili dava açılamayacağına ilişkin gerekçesi bu bakımdan yerinde görülmemiştir.

Yine, davaya konu tazminat talepleri yaralamalı trafik kazasına dayanmaktadır. Davalı hakkında kamu davası açılıp mahkumiyetle sonuçlanmıştır. Davalının eylemi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 459/2 hükmü kapsamında olup; 2918 sayılı Yasa 109/2. madde ve BK 60/2. madde hükümleri gereğince uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusudur. Ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle henüz zamanaşımı da gerçekleşmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı Mehmet’in dava konusu trafik kazası sonucu sürekli maluliyetinin oluşup oluşmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu’ndan raporunun aldırılması; davacıların, manevi tazminat takdirinde son ameliyatlarının da gözönüne alınmasına yönelik kesinleşen davadaki beyanları dikkate alınarak, davacının alınacak raporuna göre maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibarettir. Yanılgılı değerlendirme ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak davanın reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA )ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın