Ölümlü Trafik Kazası | Tazminat Davası | Tedbir Talebinin Reddi Kararının Temyizi

Ölümlü Trafik Kazası | Tazminat Davası | Tedbir Talebinin Reddi Kararının Temyizi

 

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/11633

K. 2012/18356

T. 3.12.2012

• ÖLÜMLÜ TRAFİK KAZASI ( Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası – Ölüm İle Davacıların Tazminat Alacaklarının Muaccel Hale Geldiği/İhtiyati Haciz Talebin Kabulü Gereği )

• İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ ( Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası – İhtiyati Tedbir Talebi Reddedilse de İhtiyati Haciz Talebinin Kabulü Gereği )

• İHTİYATİ HACİZ TALEBİ (Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası – İhtiyati Tedbir Talebi Reddedilse de İhtiyati Haciz Talebinin Kabul Edileceği )

• KISMİ DAVA (Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davası –Davacının Fazlaya İlişkin Haklarını Saklı Tutarak Kısmi Dava Açtığı/ İhtiyati Tedbir Talebi Reddedilse de İhtiyati Haciz Kararı Verileceği )

6100/m.389

818/m.41, 47

ÖZET : Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Davacıların destekten yoksunluk ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil (ölüm )tarihi itibarıyla davacıların maddi (destek )ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Tedbirin talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. Zaten davacı vekili de fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava açmıştır. Talep, ihtiyati haciz talebini de içermektedir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de, ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı M.B.vdl. vekili tarafından, davalı Axa Sigorta A.Ş. vdl. aleyhine 27 04/2012 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 18.05.2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece, 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerdeki ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı, yine alacağın likit ve muaccel olmaması nedeniyle ihtiyati haciz karan da verilemeyeceği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

Dava dilekçesine ekli belgelerden, davacıların desteği Me… B.’in kullandığı araçla, davalılardan L.S.(K. )’nin kullandığı, diğer davalı E.Y.adına tescilli aracın çarpışması sonucu, Me… B.’in öldüğü, bu olayla ilgili Denizli 5. Asliye ceza mahkemesinin 2012/517 esasında kayıtlı ceza davası ile sanık L.S.hakkında taksirle ölüme neden olmak suçundan kamu davası açıldığı, trafik kaza tutanağından sürücü L.S.(Koç )’nin asli kusurlu olduğu, yine davacı Leyla Barin tarafından Denizli 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/23. D.lş dosyasında kusur tespiti yaptırıldığı ve düzenlenen bilirkişi raporundan sürücü L.S.(Koç )’nin olayda 6/8. ölen Me… B.’in 2/8 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.

Zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında davacıların destekten yoksunluk ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil (ölüm )tarihi itibarıyla davacıların maddi (destek )ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Tedbirin talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. Zaten davacı vekili de fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava açmıştır. IIK. Madde 257 -“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Talep, ihtiyati haciz talebini de içermektedir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de, açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın