T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/4131
K. 2010/6007
T. 29.3.2010
• BOŞANMA (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Davalı Davacıya Oranla Daha Fazla Kusurlu Olduğu – Lehine Uygun Miktarda Maddi ve Manevi Tazminat Takdiri Gerektiği)
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Davalı Davacıya Oranla Daha Fazla Kusurlu Olduğundan Lehine Uygun Miktarda Tazminat Takdiri Gerektiği)
• KUSUR (Davacının Gerçekleşen Kusuru Boşanma Davasından Önce Kocasına Gıyabında Hakaret Etmiş Olması – Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Davalı Davacıya Oranla Daha Fazla Kusurlu Olduğu/Lehine Uygun Miktarda Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedileceği)
4721/m.166
ÖZET : Davacının gerçekleşen kusuru boşanma davasından önce, kocasına gıyabında hakaret etmiş olmasıdır. Gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı, davacıya oranla daha fazla kusurludur. Davacı lehine uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; kusur tespiti, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-)Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalının eşini başkalarıyla ilişki kurmakla suçladığı, hakaret ederek geceleyin evden kovduğu, davacının da boşanma davası açılmadan önce başkasının yanında kocası için hakaret içeren sözler sarfettiği anlaşılmaktadır. Davalı tanıklarından Ertuğrul, Sedat, İsmail ve Hatice’nin beyanlarında geçen hadiseler 4-5 yıl öncesine ait olup, bu olaylardan sora evlilik birliği devam ettiğine göre, bu tanıkların beyanlarında geçen olaylardan dolayı artık davacıya kusur yüklenemez. Davacının gerçekleşen kusuru boşanma davasından önce, kocasına gıyabında hakaret etmiş olmasıdır. Gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı, davacıya oranla daha fazla kusurludur. Hal böyleyken, davacının eşit kusurlu kabul edilmesi ve davacı lehine uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, bu isteğin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükümün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.