Boşanma Davası | Nafakaların Miktarı | Kadına Birden Fazla Şiddet

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2018/3106

K. 2018/6848

T. 29.5.2018

BOŞANMA DAVASI ( Davada Kadının Erkeğe Hakaret Ettiği ve Erkeğin ise Kadına Birden Fazla Şiddet Uyguladığı – Davacı-Karşı Davalı Erkeğin Gerçekleşen Kusurları Dikkate Alındığında Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Sebep Olan Olaylarda Kadına Göre Ağır Kusurlu Olduğunun Kabulü Gerektiği )

BOŞANMAYA NEDEN OLAYLARDA KUSUR ( Davada Kadının Erkeğe Hakaret Ettiği ve Erkeğin ise Kadına Birden Fazla Şiddet Uyguladığı – Davacı-Karşı Davalı Erkekten Kaynaklanan Bu Eylemlerin Kadının Kişilik Haklarına Saldırı Niteliğinde Olduğu/Davacı-Karşı Davalı Erkeğin Gerçekleşen Kusurları Dikkate Alındığında Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasında Kadına Göre Ağır Kusurlu Olduğunun Kabulü Gerektiği )

TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmaya Neden Olan Olaylarda Erkeği Ağır Kusurlu Olduğu – Davacı-Karşı Davalı Erkekten Kaynaklanan Bu Eylemlerin Kadının Kişilik Haklarına Saldırı Niteliğinde Olduğu/Mahkemece Tarafların Eşit Kusurlu Olduğu Kabul Edilerek Davalı-Karşı Davacı Kadının Maddi Ve Manevi Tazminat Talebinin Reddi Hatalı Olduğu )

NAFAKA İSTEMİ ( Tarafların Gerçekleşen Sosyal ve Ekonomik Durumlarına Nafakanın Niteliğine Günün Ekonomik Koşullarına Göre Davalı-Karşı Davacı Kadın Yararına Hükmolunan Yoksulluk Tedbir ve İştirak Nafakasının Az Olduğu – Hakkaniyet İlkesi de Dikkate Alınarak Daha Uygun Miktarda Nafakaya Hükmedilmesi Gerektiği/Boşanma Davası )

4721/m.4, 166, 174, 175

ÖZET : İşbu boşanma davasında, kadının erkeğe hakaret ettiği, erkeğin ise kadına birden fazla şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı erkeğin gerçekleşen kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadına göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.

Boşanmaya neden olan olaylarda erkek ağır kusurludur. Davacı-karşı davalı erkekten kaynaklanan bu eylemler kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Mahkemece, tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddi hatalıdır.

Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk, tedbir ve iştirak nafakası azdır. Hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadına verilen nafakalar ve kadın lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- )Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadının erkeğe hakaret ettiği, erkeğin ise kadına birden fazla şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı erkeğin gerçekleşen kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadına göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken hatalı kusur belirlemesi sonucu tarafların eşit kusurlu kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

3- )Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda erkek ağır kusurludur. Davacı-karşı davalı erkekten kaynaklanan bu eylemler kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Mahkemece, tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

4- )Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

5- )Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

6- )Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları miktarı azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4., 5. ve 6. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın … yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 176.60 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatıran … iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın