Boşanma Davası

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/2203

K. 2010/6062

T. 30.3.2010

• BOŞANMA DAVASI ( Tanık Sözlerinin Bir Kısmı Temelinden Sarsılma Durumunun Kabule Elverişli Olmayan Beyanlar Olup Bir Kısmı İse Sebep ve Saiki Açıklanmayan ve İnandırıcı Olmaktan Uzak İzahlardan İbaret Olduğu – Davanın Reddi Gereği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Tanık Sözleri Kabule Elverişli Olmayan Beyanlar Olup Bir Kısmı İse Sebep ve Saiki Açıklanmayan ve İnandırıcı Olmaktan Uzak İzahlardan İbaret Olduğu – Boşanma Davasının Reddi Gereği )

• TANIK SÖZLERİ ( Bir Kısmı Temelinden Sarsılma Durumunun Kabule Elverişli Olmayan Beyanlar Olup Bir Kısmı İse Sebep ve Saiki Açıklanmayan ve İnandırıcı Olmaktan Uzak İzahlardan İbaret Olduğu – Boşanma Davasının Reddi Gereği )

• AİLE KONUTU ( Kadının Birleşen Aile Konutu İle İlgili Tapu İptal ve Tescil Davasının Bu Dosyadan Tefriki İle Boşanma Davasının Sonucu Beklenerek Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Kadının Birleşen Aile Konutu İle İlgili Davasının Bu Dosyadan Tefriki İle Boşanma Davasının Sonucu Beklenerek Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

4721/m.166,194

ÖZET : Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğini, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı-davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunun kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davacı-davalı kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekir.

Davacı-davalı kadının birleşen aile konutu ile ilgili tapu iptal ve tescil davasının bu dosyadan tefriki ile boşanma davasının sonucu beklenip, delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekir.

DAVA VE KARAR : 1- Toplanan delillerden davacı-davalı kadının tanıklarının beyanında geçen olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır.

Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğini, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı-davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunun kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davacı-davalı kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2- Davacı-davalı kadının birleşen aile konutu ile ilgili tapu iptal ve tescil davasının bu dosyadan tefriki ile boşanma davasının sonucu beklenip, delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyizin ve vekalet ücretine yönelik itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın