T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/4822
K. 2011/6209
T. 7.4.2011
• BOŞANMA ( Neden Olan Olaylarda Davacı-Davalı Kocanın Birlik Görevlerini Yerine Getirmediği ve Ailesinin Evliliğe Müdahalesine Kayıtsız Kaldığı – Uygun Bir Maddi Tazminat İsteyebileceği )
• MADDİ TAZMİNAT ( Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları İle Kusurları ve Hakkaniyet İlkesi Dikkate Alınarak Davalı-Davacı Kadın Yararına Uygun Miktarda Maddi Tazminat Verilmesi Gerektiği )
• YOKSULLUK NAFAKASI ( Davalı-Davacı Kadın Talep Ettiği Yoksulluk Nafakasının Gelecek Yıllardaki Artışının da Belirlenmesini Talep Ettiği Halde Bu Konuda Olumlu ya da Olumsuz Bir Karar Verilmemesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )
4721/m.4,174,176/5,186
818/m.42,44
ÖZET : Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinin evliliğe müdahalesine kayıtsız kaldığı sabittir. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir.
Davalı-davacı kadın, talep ettiği yoksulluk nafakasının gelecek yıllardaki artışının da belirlenmesini talep ettiği halde bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tam kusurlu veya daha fazla kusurlu eş lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği gibi; manevi tazminat için boşanmaya sebep olan olayların talep eden eşin kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi gerektiğinin ( T.M.K. madde 174/2 ); gerçekleşen boşanmada davacı-davalı kocanın tam kusurlu olduğunun boşanmaya sebep olan olayların davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığının anlaşılmasına göre davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-) Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, ailesinin evliliğe müdahalesine kayıtsız kaldığı sabittir.
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( T.M.K. madde 4. B.K. madde 42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3-) Davalı-davacı kadın, talep ettiği yoksulluk nafakasının gelecek yıllardaki artışının da belirlenmesini talep ettiği ( T.M.K.m.176/5 ) halde bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükümün yukarda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Abdullah’a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istenmesi halinde temyiz peşin harcın yatıran Şengül’e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 7.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.