Yetki İtirazı | Boşanma

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/4966

K. 2011/5729

T. 31.3.2011

• YETKİ İTİRAZI ( Usulüne Uygun Olan Yetki İtirazının Hadise Şeklinde İncelenmesi Gerektiği – Taraflara Yetki İtirazına Yönelik Delilleri Olup Olmadığının Sorulması Gerektiği )

• BOŞANMA ( Kadın Tarafından Yasal Süresi İçerisinde Yetki İtirazında Bulunulduğu – Usulüne Uygun Olan Yetki İtirazının Hadise Şeklinde İncelenmesi Gerektiği/Taraflara Yetki İtirazına Yönelik Delilleri Olup Olmadığının Sorulması Gerektiği )

• HADİSE ŞEKLİNDE İNCELEME ( Boşanma – Usulüne Uygun Olan Yetki İtirazının Hadise Şeklinde İncelenmesi Gerektiği/Taraflara Yetki İtirazına Yönelik Delilleri Olup Olmadığının Sorulması Gerektiği )

1086/m.187/2,222,225

ÖZET : Davalı kadın tarafından yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuştur. Yetki itirazı ilk itirazlardan olup; usulüne uygun olan yetki itirazının hadise şeklinde incelenmesi gerekir. Taraflara, yetki itirazına yönelik delilleri olup olmadığının sorulması ve delil bildirmeleri halinde, deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm yetki itirazına yönelik temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davalı kadın tarafından yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuştur. Yetki itirazı ilk itirazlardan olup; usulüne uygun olan yetki itirazının hadise şeklinde incelenmesi gerekir ( H.U.M.K. madde 187/2, 222 – 225 ). Taraflara, yetki itirazına yönelik delilleri olup olmadığının sorulması ve delil bildirmeleri halinde, deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükümün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana geri verilmesine, 31.3.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Boşanma ve ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde açılabilir ( T.M.K. madde 168 ). bu yerlerden birini tercih, davayı açana aittir. Dava, bu yerlerin dışında bir yerde açılmış ise, seçim hakkı davalıya geçer ve davalı kanunda gösterilen yetkili yerlerden birini tercih ederek ( yetkili göstererek ) yetkisizlik itirazında bulunabilir.

Merkezi Adres Kayıt Sisteminde, davacının yerleşim yerinin Karşıyaka, davalının yerleşim yerinin ise Gölbaşı ( Ankara ) olduğu ve tarafların davadan önce son defa altı aydan beri Karşıyaka’da birlikte oturdukları anlaşılmaktadır. Adres Beyan formundaki bildirimler, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir ( Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği madde 13/1 ). Tarafların, bu formdaki kendi beyanlarının aksini gösteren bir delil yoktur. Dava, İzmir’de ikame edilmiştir. İzmir, kanunda gösterilen ( madde 168 ) yetkili yerlerden değildir. Bu durumda tercih hakkı davalıya geçmiş, davalı da yetki itirazında “kendi yerleşim yerini” yetkili olarak göstermiştir. Bu hukuki durum karşısında “Gölbaşı’nın yetkili olduğu” benimsenerek mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu itibarla kararın onanması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın