Tapu İptali Ve Tescil

Tapu İptali Ve Tescil

T.C.

YARGITAY

7. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/4761

K. 2012/5241

T. 4.7.2012

• KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ ( Tapu İptali ve Tescil – Davacı ve Bayii Adlarına Aynı Çalışma Alanı İçerisinde Kayıtsız ve Belgesizden Kazandırıcı Zamanaşımı Zilyetliği Yoluyla Başkaca Taşınmaz Mal Tespit ya da Tescil Edilip Edilmediğinin Araştırılacağı )

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Davacı ve Bayii Adlarına Aynı Çalışma Alanı İçerisinde Kayıtsız ve Belgesizden Kazandırıcı Zamanaşımı Zilyetliği Yoluyla Başkaca Taşınmaz Mal Tespit ya da Tescil Edilip Edilmediğinin Araştırılması Gerektiği – Tapu İptali ve Tescil )

• KAYITSIZ VE BELGESİZDEN ZİLYETLİK ( Kazandırıcı Zamanaşımı Zilyetliği Yoluyla Başkaca Taşınmaz Mal Tespit ya da Tescil Edilip Edilmediğinin Araştırılması Gerektiği – Tapu İptali ve Tescil )

3402/m.14

ÖZET : Davacı, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak; davacı ve önceki bayii adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden zilyetlikle sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm yüzölçümünde taşınmaz mal edinilip edinilmediği usulüne uygun şekilde araştırılmamıştır. Hal böyle olunca, davacı ve bayii adlarına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla başkaca taşınmaz mal tespit yada tescil edilip edilmediği Kadastro Müdürlüğü, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı M. U. tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : Kadastro sırasında dava konusu 112 ada 112 parsel sayılı 353.29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz malikinin kim olduğu bilinemediğinden söz edilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M. U. tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M. U. tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece davacı M. U.’ın tutunduğu tapu kaydının taşınmaza ait olmadığı, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.

Davacı M. U. 30.09.1939 tarih 90 sayılı sicilden gelen 02.08.1991 tarih 2 sayılı tapu kaydına dayanmış ise de dayandığı tapu kaydının kuzey sınırında gösterilen yol, batı sınırında gösterilen yol ve güney sınırında gösterilen Halil yerlerinin mevcut olduğu, ancak doğuda gösterilen Hasan Akar yerinin mevcut olmadığı, tapu kaydının üç hududu itibariyle dava konusu taşınmazın batısında bulunan 112 ada 115, 116 ve 117 parsel sayılı taşınmazların batısındaki ve kuzeyindeki yol sınırları esas alındığında yüzölçümü itibariyle dava konusu taşınmazı kapsaması mümkün değildir. Ne var ki, dava konusu taşınmazın önceki maliklerinin 20 yıldan fazla süreyle taşınmazda zilyetliklerinin bulunduğu taşınmaza fındık ağaçları diktikleri, taşınmazın davacı tarafından satın alındığı, şehir dışında yaşayan davacının baldızı vasıtasıyla fındık ağaçlarının bakımını yaptırdığı, fındıklarını toplattığı, zilyetliğinin kesilmediği, bir başka anlatımla davacının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak; davacı M. U. ve önceki bayii H. K. adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden zilyetlikle sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm yüzölçümünde taşınmaz mal edinilip edinilmediği usulüne uygun şekilde araştırılmamıştır.

Hal böyle olunca, davacı ve bayii H. K. adlarına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla başkaca taşınmaz mal tespit yada tescil edilip edilmediği Kadastro Müdürlüğü, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulup saptanmalı,bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.

SONUÇ : Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı M. U.’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 04.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın