T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/12112
K. 2014/4915
T. 14.4.2014
• KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ İSTEMİ ( Davalının Kira İlişkisini ve Kira Sözleşmesindeki İmzayı İnkar Ettiği – Mahkemece Kira Sözleşmesindeki İmzanın İncelemesi Yaptırılarak Davalıya Ait Olup Olmadığının Saptanması Gerektiği )
• KİRA İLİŞKİSİNİN KANITLANMASI ( Davacının Kanıtlayacağı – Kira İlişkisini ve Sözleşmedeki İmzayı Davalının İnkar Ettiği/Mahkemece Davacının Dava Dilekçesinde “Her Türlü Yasal Delil ” Demekle Yemin Deliline de Dayandığı Göz Önünde Bulundurularak Davacıya Davalı İle Arasındaki Kiracılık İlişkisinin İspatı Yönünden Yemin Hakkı Hatırlatılacağı )
• İTİRAZIN İPTALİ ( Kira Alacağının Tahsili İstemi – Davalı Davacının İbraz Ettiği Kira Sözleşmesi Altındaki İmzayı İnkar Ettiğine Göre Davacının Davalı İle Arasındaki Kiracılık İlişkisini İmza İncelemesi Yapılmadan Kanıtladığından Bahsedilemeyeceği/Mahkemece Öncelikle Yazılı Kira Sözleşmesi Altındaki İmzanın İncelemesi Yaptırılarak Davalıya Ait Olup Olmadığının Saptanacağı )
• YEMİN DELİLİNİN HATIRLATILMASI ( Kira Alacağının Tahsili İstemi – Davalının Kira İlişkisini ve Yazılı Kira Sözleşmesindeki İmzayı İnkar Ettiği/Davacının Dava Dilekçesinde “Her Türlü Yasal Delil ” Demekle Yemin Deliline de Dayandığı Göz Önünde Bulundurularak Davacıya Davalı İle Arasındaki Kiracılık İlişkisinin İspatı Yönünden Yemin Hakkı Hatırlatılarak Karar Verileceği )
1086/m. 337
ÖZET : Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı itirazında, borca dayanak teşkil eden sözleşmede belirtilen yerin takip alacaklısına ait olmadığını, yerin kamu kurumlarına ait olduğunu, takip alacaklısının kendine ait olmayan bir yerden dolayı haksız kazanç sağlamaya çalıştığını belirtmiş yargılama aşamasında da davacı ile aralarında herhangi bir kira ilişkisi bulunmadığını belirtmiş yazılı kira sözleşmesindeki imzayı da inkar etmiştir. Taraflar arasındaki kira ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Davalı, davacının ibraz ettiği kira sözleşmesi altındaki imzayı inkar ettiğine göre davacının davalı ile arasındaki kiracılık ilişkisini imza incelemesi yapılmadan kanıtladığından bahsedilemez. Bu durumda mahkemece öncelikle yazılı kira sözleşmesi altındaki imzanın incelemesi yaptırılarak davalıya ait olup olmadığı saptanmalı, davalıya ait olmadığının anlaşılması halinde ise davacının dava dilekçesinde “her türlü yasal delil ” demekle yemin deliline de dayandığı göz önünde bulundurularak ,davacıya davalı Aziz ile arasındaki kiracılık ilişkisinin ispatı yönünden yemin hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Ali Gö. yönünden davanın reddine, diğer davalı A. G. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ,dava konusu taşınmazın davalı Ali’ye kiraya verildiğini, Ali’nin memur olması nedeniyle kiralanan büfe işletmesinin diğer davalı Aziz adına kaydedildiğini, davalıların kira bedellerini ödememesi nedeniyle aleyhlerine icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların ödeme emrine itirazların haksız ve yersiz olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davalı Ali’nin davada taraf sıfatı bulunmadığını,taraflar arasında sözlü ya da yazılı kira ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı Ali Gö. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine,diğer davalı A. G. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Davalılar vekilinin davalı Ali Gö.’a ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, davalı Ali yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı Ali’nin kararı temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığından davalı Ali Gö.’ın temyiz isteminin reddine,
2-Davalılar vekilinin davalı A. G.’a ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde; Davacı alacaklı ,davalılar Ali ile Aziz aleyhine 17.08.2010 tarihinde başlattığı icra takibinde 2006 yılının Haziran ayı başlangıç tarihli sözlü kira ilişkisine dayanarak 2006 yılının Haziran ayı ila 2010 yılının Haziran ayı arası kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı Aziz itirazında, borca dayanak teşkil eden sözleşmede belirtilen yerin takip alacaklısına ait olmadığını, yerin kamu kurumlarına ait olduğunu, takip alacaklısının kendine ait olmayan bir yerden dolayı haksız kazanç sağlamaya çalıştığını belirtmiş yargılama aşamasında da davacı ile aralarında herhangi bir kira ilişkisi bulunmadığını belirtmiş 01.05.2006 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesindeki imzanın da inkar etmiştir. Davalı borçlu Aziz, yazılı kira sözleşmesi altındaki imzasını inkar ettiği halde bu konuda mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. Taraflar arasındaki kira ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Davalı Aziz, davacının ibraz ettiği kira sözleşmesi altındaki imzayı inkar ettiğine göre davacının davalı Aziz ile arasındaki kiracılık ilişkisini imza incelemesi yapılmadan kanıtladığından bahsedilemez.Bu durumda mahkemece öncelikle 01.05.2006 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi altındaki imzanın incelemesi yaptırılarak davalı Aziz’e ait olup olmadığı saptanmalı, davalı Aziz’e ait olmadığının anlaşılması halinde ise davacının dava dilekçesinde “her türlü yasal delil ” demekle yemin deliline de dayandığı göz önünde bulundurularak ,davacıya davalı Aziz ile arasındaki kiracılık ilişkisinin ispatı yönünden yemin hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.