Hafta Tatili Ücreti | Islah

Hafta Tatili Ücreti | Islah

avukat avukat

T.C.

YARGITAY

7. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/4594

K. 2014/18689

T. 13.10.2014

• HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ( Davacı Tanıkları Davacının Pazar Günleri Hafta Tatilini Kullandığını Bildirdiği – Davacının Hafta Tatili Çalışması Bulunmadığından Talebin Reddi Gerekirken Kabulü Hatalı Olup Bozma Nedeni Olduğu )

• ISLAH ( Dava Tümden Islah Edilmediği Gibi Islah Harcı İle Birlikte Başvuru Harcı Yatırılmadığından Dilekçenin Bir Ek Dava Dilekçesi Olarak Kabulünün de Mümkün Olmadığı – Hafta Tatili Ücreti )

• FAZLA MESAİ ( Bilirkişinin Hesaplamalarda Fazla Mesai Olarak Hesapladığı Alacağın Hafta Tatili Alacağı Olarak Nitelenmesi ve Hüküm Altına Alınması Hatalı Olup Bozma Nedeni Olduğu )

6100/m.176

ÖZET : Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut olayda, davacı tanıkları, davacının Pazar günleri hafta tatilini kullandığını bildirmişlerdir. Bu durumda, davacının hafta tatili çalışması bulunmadığından talebin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir. Somut olayda, dava tümden ıslah edilmediği gibi ıslah harcı ile birlikte başvuru harcı yatırılmadığından dilekçenin bir ek dava dilekçesi olarak kabulü de mümkün değildir. Bu nedenle, davacının hafta tatili alacağını fazla mesai alacağı olarak ıslah etmesi mümkün değildir. Mahkemece de, ıslah ile hafta tatili alacağının fazla mesai alacağı olarak değişimi talebi kabul edilmemiş ve alacak hafta tatili alacağı olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak bilirkişinin hesaplamalarda fazla mesai olarak hesapladığı alacağın hafta tatili alacağı olarak nitelenmesi ve hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine

2- )Davacı, davalı işyerinde oto elektrikçisi olarak çalışırken iş akdini, ücret alacaklarının düzenli olarak ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğinden bahisle kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.

Davalı, davacının iş akdini haklı neden olmadan davacının kendisinin sonlandırdığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece iş akdini, ücretlerin düzenli ve zamanında ödenmemesi nedeniyle davacının haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Somut olayda, davacı tanıkları, davacının Pazar günleri hafta tatilini kullandığını bildirmişlerdir. Bu durumda, davacının hafta tatili çalışması bulunmadığından talebin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir.

3- )HMK’nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. İki taraf da duruşmada hazır iseler ıslah sözlü olarak yapılabilir. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Ancak, davacı peşin harç yanında başvuru harcını da yatırarak yeni bir talep de bulunması hallerinde ise bir ek dava olarak nitelendirilme hali olayımız dışındadır.

Somut olayda, dava tümden ıslah edilmediği gibi ıslah harcı ile birlikte başvuru harcı yatırılmadığından dilekçenin bir ek dava dilekçesi olarak kabulü de mümkün değildir. Bu nedenle, davacının hafta tatili alacağını fazla mesai alacağı olarak ıslah etmesi mümkün değildir. Mahkemece de, ıslah ile hafta tatili alacağının fazla mesai alacağı olarak değişimi talebi kabul edilmemiş ve alacak hafta tatili alacağı olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak bilirkişinin hesaplamalarda fazla mesai olarak hesapladığı alacağın hafta tatili alacağı olarak nitelenmesi ve hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın