Boşanma Davası | Nafaka | Tazminat | Hakkaniyet İlkesi

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/12611

K. 2013/147

T. 14.1.2013

• BOŞANMA DAVASI ( Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumları da Gözetilerek Dava Tarihinden Geçerli Olmak Üzere Davacı Kadın ve Yanında Kalan Çocuk Yararına Tedbir Nafakasına Hükmedileceği – Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilirken Hakkaniyet İlkesinin Dikkate Alınacağı )

• TARAFLARIN EKONOMİK VE SOSYAL DURUMU ( Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumları da Gözetilerek Dava Tarihinden Geçerli Olmak Üzere Davacı Kadın ve Yanında Kalan Çocuk Yararına Tedbir Nafakasına Hükmedileceği )

• TEDBİR NAFAKASI ( Boşanma Davası – Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumları da Gözetilerek Dava Tarihinden Geçerli Olmak Üzere Davacı Kadın ve Yanında Kalan Çocuk Yararına Tedbir Nafakasına Hükmedileceği )

• YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Davası – Davacı Kadın Yararına Takdir Edilen Nafakanın Az Olduğunun Gözetileceği )

• İŞTİRAK NAFAKASI ( Boşanma Davası – Davacı Kadın Yararına Takdir Edilen Nafakanın Az Olduğunun Gözetileceği )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Hakkaniyet İlkesinin Dikkate Alınacağı – Boşanma Davası )

• HAKKANİYET İLKESİ ( Boşanma Davası – Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilirken Hakkaniyet İlkesinin Dikkate Alınacağı )

• MAKTU VEKALET ÜCRETİ ( Boşanma Davası – Davası Kabul Edilen Davacı Yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Maktu Vekalet Ücretine Hükmedileceği )

4721/m.4, 174, 185

ÖZET : Boşanma davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın ve yanında kalan çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.

Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası azdır. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak nafaka ve tazminata hükmedilmesi gerekir.

Davacının davası kabul edildiğinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; tazminatların miktarı, nafakalar, tedbir nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına ( TMK. md.186/1 ), geçimine ( TMK md.185/3 ), malların yönetimine ( TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215 ) ve çocukların bakım ve korunmasına ( TMK.m.185/2 ) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden ( resen ) almak zorundadır ( TMK.m.169 ). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın ve yanında kalan 2002 doğumlu müşterek çocuk Ayşe Nur yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ( TMK.md.174/1 ) ve manevi ( TMK .md. 174/2 ) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

4-Davacının davası kabul edildiği halde davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken “talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 14.01.2013 tarihinde karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın