Tespite İtiraz Davası

Tespite İtiraz Davası

 

T.C.

YARGITAY

7. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/4092

K. 2011/4196

T. 20.6.2011

• TESPİTE İTİRAZ DAVASI ( Davacı Tarafa Uygun Bir Kesin Mehil Verilmesi ve Mehle Uymamanın Neticelerinin Davacı Tarafa İhtar Olunması ve Verilen Mehil İçinde Harcın Yatırılmaması Halinde Doğrudan Davanın Açılmamış Sayılmasına ve Davaya Konu Taşınmazların Tespit Gibi Tesciline Karar Verilmesi Gerektiği )

• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( Tespite İtiraz Davası – Kesin Mehle Uymamanın Neticelerinin Davacı Tarafa İhtar Olunması ve Verilen Mehil İçinde Harcın Yatırılmaması Halinde Doğrudan Davanın Açılmamış Sayılmasına ve Davaya Konu Taşınmazların Tespit Gibi Tesciline Karar Verilmesi Gerektiği )

• HARCA TABİ DAVA ( Kadastro Tespitine Karşı Açılan Tespite İtiraz Davası Harca Tabi Olduğu )

• EKSİK HARÇ ÖDENMESİ ( Tespite İtiraz Davası – Davacı Tarafa Uygun Bir Kesin Mehil Verilmesi ve Mehle Uymamanın Neticelerinin Davacı Tarafa İhtar Olunması ve Verilen Mehil İçinde Harcın Yatırılmaması Halinde Doğrudan Davanın Açılmamış Sayılması Gerektiği )

492/m.30, 32

1086/m.409

3402/m.28, 36

6100/m.150

ÖZET : Dava, kadastro tespitine karşı açılan tespite itiraz davası olup, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesi hükmü uyarınca harca tabidir. Kadastro Mahkemelerinde, eksik harç halinde mahkemece davacı tarafa uygun bir kesin mehil verilmesi, mehle uymamanın neticelerinin davacı tarafa ihtar olunması, verilen mehil içinde harcın yatırılmaması halinde doğrudan davanın açılmamış sayılmasına ve davaya konu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı A. A. tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : Kadastro sırasında davaya konu 187 ada 24, 27, 190 ada 40 ve 203 ada 24 parsel sayılı sırasıyla 3352,37 m2, 1102,74 m2, 35708,18 m2, ve 13277,68 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar Kocatepe Tarihi Sit Alanı içersinde bulunduğundan söz edilerek tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A. A. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece verilen kesin süre içinde eksik kalan peşin harcın ikmal edilmemesi sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı A. A. tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine karşı açılan tespite itiraz davası olup, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesi hükmü uyarınca harca tabidir. Gerek 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/1. maddesi ve gerekse 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca davacı, dava harçlarını ödemek zorundadır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddelerinde, harcın ödenmemesi halinde yargılamaya devam olunamayacağı ve müteakip işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür. Dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken harcın eksik ödenmesi halinde eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; genel hukuk mahkemelerinde, dava harçlarının eksik ödendiğinin yargılama sırasında anlaşılması halinde yalnızca o celseye devam olunur ve davacı tarafa eksik harcı tamamlaması için uygun bir mehil verilir. Harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam olunmaz ve 1086 Sayılı H.U.M.K.’un 409. maddesinde yazılı süreler içinde eksik harcın tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekir. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/2. maddesi uyarınca da Kadastro hakimi, dava harcı ile yargılama giderlerinin tespit ve hesaplanmasında ilgili taşınmaz mala ait son beyan dönemi emlak vergisi değerini yani kadastro tutanağında yazılı “harca esas değeri” dikkate alır. Aynı maddenin 1. fıkrasında ise “… Taraflardan her biri dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorundadır. Davacı, hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Maddede yer alan “… onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılır…” ifadesi, bu yaptırımın delillere ilişkin yargılama giderleriyle ilgili olduğunu göstermektedir. Dolayısı ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununda davacı tarafın ödemekle zorunlu olduğu harcı tam olarak ödememesi halinde ne yapılması gerektiği hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda değerlendirilecek husus 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde yazılı ve 1086 Sayılı H.U.M.K.’un 409. maddesine atıf yapan hükümün Kadastro Mahkemelerinde de uygulanıp uygulanamayacağıdır. Bilindiği gibi, Kadastro Kanunu yer yer H.U.M.K.nda yazılı genel usul kaidelerinden ayrılarak farklı yargılama usulü kabul etmiştir. Bu farklılıkların amacı, bir tasfiye kanunu olan Kadastro Kanunu’nun hedeflerine uygun olarak yargılamayı hızlandırarak mülkiyet ihtilaflarını bir an önce sonuçlandırmak ve tapu sicilinin kısa sürede oluşmasını sağlamaktır. Bu hedefe yönelen farklılıklardan bir tanesi de 1086 Sayılı H.U.M.K.’un 409. maddesidir. Kadastro Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca, H.U.M.K.’un 409. maddesinin aksine tarafların yokluğunda da yargılamaya devam olunur; davanın takip edilmemesi sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilemez. Hal böyle olunca, eksik harç durumunda Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinin atfı ile H.U.M.K.’un 409. maddesinin uygulanması Kadastro Yargılamasının amacıyla bağdaşmamaktadır.

Ancak, Kadastro Kanunu’nun 28. maddesinde dava dilekçesinde dava sebep ve delillerini bildirmeyen yani dava dilekçesini usulüne uygun şekilde tanzim etmeyen davacının, çıkartılacak meşruhatlı davetiyeye rağmen ilk celseye kadar bu eksiklikleri tamamlamaması halinde davanın açılmamış sayılmasına ve davaya konu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verileceği hükmü yer almaktadır. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/1, 28 ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddeleri kadastro yargılamasının amacı da dikkate alınmak suretiyle birlikte değerlendirildiğinde Kadastro Mahkemelerinde, eksik harç halinde mahkemece davacı tarafa uygun bir kesin mehil verilmesi, mehle uymamanın neticelerinin davacı tarafa ihtar olunması, verilen mehil içinde harcın yatırılmaması halinde doğrudan davanın açılmamış sayılmasına ve davaya konu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Somut olayda mahkemece davacı tarafın yatırması gereken nispi peşin harcı eksik ödediği tespit edilmiş ve doğru olarak eksik harcın tamamlanması için duruşmada hazır bulunan davacı vekiline kesin mehil verilmiş, kesin mehil içinde harcın tamamlanmaması halinde “davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tescile karar verileceği” ihtar edilmiştir.

SONUÇ : Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı A. A.’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükümün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 6,85 TL harcın hükmü temyiz eden davacı taraftan alınmasına, 20.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın