T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/8990
K. 2012/11606
T. 4.7.2012
• KURUM ZARARININ TAZMİNİ (Telefonda Provizyon Alınmak Suretiyle Ödendiği – İmza Örneğinin Kontrol Edilmediği/Mevzuata Uymadan İşlem Yapılmasının Doğru Olmadığı)
• PROVİZYON (Kurum Zararının Tazmini – İmza Örneği Alınarak Hesabın Bulunduğu Şubeye Fakslanması/Eksikliğin Farkedilmediği – Nüfus Cüzdanındaki Fotoğraf Gerçek Hak Sahibine Ait Olmadığı – Mevzuata Uymadan İşlem Yapılmasının Doğru Olmadığı)
• TAZMİNAT DAVASI (Nüfus Cüzdanındaki Fotoğraf Gerçek Hak Sahibine Ait Olmadığı/İmza Örneğinin Kontrol Edilmediği – Kurum Zararının Tazmini Davasında Zarar Miktarından Uygun Bir Oranda İndirim Yapılması Gerektiği)
• HESAP CÜZDANININ KAYBEDİLMESİ (Cüzdanı Kaybeden Mudilerden İbraname Alınarak Mevduat Hesabı Usulüne Uygun Kapatılarak Yeni Bir Hesap Açılması ve Müşteriye Yeni Bir Hesap Cüzdanı Verilmesi Gerektiği – Kurum Zararının Tazmini Davası)
818/m.44
ÖZET : Dava, kurum zarının ödetilmesi istemine ilişkindir. Olayımızda, Tatvan şubesinde görevli davalılarca provizyon notu imza örneği alınarak hesabın bulunduğu Van şubesine fakslanmamış ancak, bu eksiklik Van şubesince de farkedilmemiştir. Ayrıca, davalılara ibraz edilen nüfus cüzdanındaki fotoğraf gerçek hak sahibine ait değil ise de; cüzdanın Nüfus idaresinden verilmiş gerçek bir nüfus cüzdanı olduğu, yine banka hesap cüzdanının da Van şubesinden, parayı çeken şahıslar tarafından eskisinin zayi olduğu gerekçesiyle çıkarttırıldığı belirtilmiştir. Mevzuata göre hesap cüzdanının kaybedilmesi halinde, cüzdanı kaybeden mudilerden ibraname alınarak mevduat hesabı usulüne uygun kapatılarak yeni bir hesap açılması ve müşteriye yeni bir hesap cüzdanı verilmesi gerekirken mevzuata uyulmadan işlem yapılmıştır. Belirlenen bu olgular ve davalıların çalışma koşulları, hizmetin gereği birlikte değerlendirildiğinde; Borçlar Kanunu 44. maddesi uyarınca zarar miktarından uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken bu hususun düşünülmemiş olması ve sahteciliği gerçekleştiren failler hakkında tazminat davası açılmış olduğu gözetilerek hükümde tahsilde tekerrür olmamak şartıyla ifadesinin kullanılmamış olması doğru bulunmamıştır.
DAVA : Davacı Ziraat Bankası vekili tarafından, davalı B. G. ve H. B. aleyhine 15/05/2008 gününde verilen dilekçe ile kurum zararının tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazına gelince:
Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kamu bankası, bankalarının Van Şubesindeki hesaplarında bulunan paranın, Tatvan Şubesinde görevli davalılar tarafından hak sahibi olmayan dava dışı şahıslara Van şubesinden telefonla provizyon alınmak suretiyle ödendiğini, yapılan ödeme işleminde provizyon notuna para çekmek isteyen şahsın imza örneğinin alınarak kontrol edilmediğini, davalıların mevzuata aykırı davranma şeklindeki kusur ve ihmalleri nedeniyle oluşan kurum zararının tazminine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılar, zarardan asıl sorumlu olan kişilerin ceza mahkemesinde yargılanarak ceza aldıklarını, haksız fiilleri nedeniyle asıl sorumlu olanlardan zararın tazmin edilmesi gerektiğini, sırf dikkatli çalışmadıkları iddiası ile mesul tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; meydana gelen zararın oluşumunda davalı banka çalışanlarının imza incelemesinin yapılacağı provizyon notunu mevzuatta belirtilen şekilde imza ikmali yaparak doldurmadıkları ve ilgili banka şubesine fakslayarak imza incelemesi yaptırmadıkları anlaşıldığından, davalıların oluşan zararda kusurlu oldukları kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, gerek davacı kurumun müfettişlerince düzenlenmiş soruşturma raporunda, gerekse mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda; bir banka şubesinde hesabı bulunan şahsın bankanın diğer başka şubesindeki mevduat hesabından para çekmek istemesi halinde, parayı ödeyecek şubenin gerekli kontrolleri yaparak ve provizyon notu düzenleyerek hesabın bulunduğu şubeye ilgili bilgi ve belgeleri göndermesi, hesabın bulunduğu şube tarafından da kimlik bilgileri ve imza örnekleri karşılaştırılarak para çekmek isteyen mudinin gerçek mudii olup olmadığının saptanması gerektiği belirtilmiştir. Yani provizyon işleminde gerek parayı ödeyecek şubenin ve gerekse hesabın bulunduğu şubenin gerekli tüm bilgi ve belgeleri teyit ederek ödeme yapılmasını sağlamaları gerekmektedir. Olayımızda, Tatvan şubesinde görevli davalılarca provizyon notu imza örneği alınarak hesabın bulunduğu Van şubesine fakslanmamış ancak, bu eksiklik Van şubesince de farkedilmemiştir. Ayrıca, davalılara ibraz edilen nüfus cüzdanındaki fotoğraf gerçek hak sahibine ait değil ise de; cüzdanın Nüfus idaresinden verilmiş gerçek bir nüfus cüzdanı olduğu, yine banka hesap cüzdanının da Van şubesinden, parayı çeken şahıslar tarafından eskisinin zayi olduğu gerekçesiyle çıkarttırıldığı belirtilmiştir. Mevzuata göre hesap cüzdanının kaybedilmesi halinde, cüzdanı kaybeden mudilerden ibraname alınarak mevduat hesabı usulüne uygun kapatılarak yeni bir hesap açılması ve müşteriye yeni bir hesap cüzdanı verilmesi gerekirken mevzuata uyulmadan işlem yapılmıştır. Belirlenen bu olgular ve davalıların çalışma koşulları, hizmetin gereği birlikte değerlendirildiğinde; Borçlar Kanunu 44. maddesi uyarınca zarar miktarından uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken bu hususun düşünülmemiş olması ve sahteciliği gerçekleştiren failler hakkında tazminat davası açılmış olduğu gözetilerek hükümde tahsilde tekerrür olmamak şartıyla ifadesinin kullanılmamış olması doğru bulunmamış kararın bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 04.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.