Ses Kaydı Delili | Yasa Dışı Delil

Ses Kaydı Delili | Yasa Dışı Delil

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/4667

K. 2012/11619

T. 4.7.2012

• HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN MANEVİ TAZMİNAT ( Davacının Delil Olarak CD Çözümü ve Yazılı Basında Yayınlanan Haberleri Gösterdiği – Yasa Dışı Elde Edilen Delile Dayanılarak Davalının Sorumluluğuna Hükmedilemeyeceği/Davanın Reddi Gereği )

• CD ÇÖZÜMÜNE DAYALI DELİL ( Manevi Tazminat İstemi – Yasa Dışı Elde Edilen Delile Dayanılarak Davalının Sorumluluğuna Hükmedilemeyeceği/Davanın Reddi Gereği )

• SES KAYDI DELİLİ ( Hukuka Aykırı Olarak Kaydedildiği ve Bunun Aksinin Sabit Olmadığı ve Bunun Dışında Davalının Davacıya Davaya Konu Edilen Sözleri Söylediğine İlişkin Başkaca Bir Delil Bulunmadığı – Manevi Tazminat İsteminin Reddi Gereği )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Haksız Fiilden Kaynaklanan – Davacının Delil Olarak CD Çözümü ve Yazılı Basında Yayınlanan Haberleri Gösterdiği/Yasa Dışı Elde Edilen Delile Dayanılarak Davalının Sorumluluğuna Hükmedilemeyeceği/Davanın Reddi Gereği )

• YASA DIŞI DELİL ( Manevi Tazminat İstemi – Ses Kaydının Hukuka Aykırı Olarak Kaydedildiği ve Bunun Aksinin Sabit Olmadığı ve Bunun Dışında Davalının Davacıya Davaya Konu Edilen Sözleri Söylediğine İlişkin Başkaca Bir Delil Bulunmadığı/Davanın Reddin Gereği )

818/m.41

6100/m.189,190

ÖZET : Dava haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının delil olarak CD çözümü ve yazılı basında yayınlanan haberleri gösterdiği ve bu delillerle davanın sabit olduğunu belirterek kabul edilmesine karar verilmesini istediği, ancak bu ses kaydının hukuka aykırı olarak kaydedildiği, ve bunun aksinin sabit olmadığı, bunun dışında davalının davacıya davaya konu edilen sözleri söylediğine ilişkin başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda yukarıdaki usul hükümleri gözetildiğinde sadece yasa dışı elde edilen delile dayanılarak davalının sorumluluğuna hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı R. B. vekili tarafından, davalı M. E. aleyhine verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının bir televizyon kanalında yayınlanan ve daha sonra da bütün görsel ve yazılı medyaya yansıyan ses kaydında kendisine hakaret edildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı, davalı ses kasetinini montaj yoluyla üretilip kamuoyuna yansıtıldığını, ses kasetinde yer alan iddia ve açıklamaların hicbirinin maddi olgularla doğrulanmadığını, davaya kanıt olarak ileri sürülen yayının yasadışı yollarla elde edilmiş ses kaydı olduğunu, yasa dışı kanıta dayalı bir dava olamayacağını, davanın reddini savunmuştur.

Yerel mahkemece; davalının basına yansıyan ses kasetinin içerisinde davacıya hakaret ettiği ve bu hakaretin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmistir.

Uyuşmazlık, davaya konu edilen ifadelerin davalı tarafından söylenip söylenmediği ve bu ses kaydının hukuka uygun yollarla elde edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Davalıya ait ses kaydının CD çözümü yapılmış, bu kaydın davalıya ait ses kaydı olduğu ve bu kaydın yasal yollarla oluşturulduğu ıspat olunamamıştır.

HMK’nın 190. maddesi gereği “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine HMK’nın 189. maddesi gereği ” Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.”.

Dosya kapsamından davacının delil olarak CD çözümü ve yazılı basında yayınlanan haberleri gösterdiği ve bu delillerle davanın sabit olduğunu belirterek kabul edilmesine karar verilmesini istediği, ancak bu ses kaydının hukuka aykırı olarak kaydedildiği, ve bunun aksinin sabit olmadığı, bunun dışında davalının davacıya davaya konu edilen sözleri söylediğine ilişkin başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda yukarıdaki usul hükümleri gözetildiğinde sadece yasa dışı elde edilen delile dayanılarak davalının sorumluluğuna hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 04.07.2012 gününde karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın