Kişilik Haklarına Saldırı | Maddi Ve Manevi Tazminat | Ticari Dava

Kişilik Haklarına Saldırı | Maddi Ve Manevi Tazminat | Ticari Dava

avukat

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/10046

K. 2015/9948

T. 16.9.2015

• KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ( Görevli Mahkeme – Davanın Ortaklar Kurulu Kararında ve Azilnamede Kullanılan İfadelerden Kaynaklandığı/Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu )

• MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ( Görevli Mahkeme/Kişilik Haklarına Saldırı – Davanın Ortaklar Kurulu Kararında ve Azilnamede Kullanılan İfadelerden Kaynaklandığı/Söz Konusu İfadelerin Medeni Kanun’un 24 ve 25. Md. İle Borçlar Kanunu’nun 58. Md. Düzenlenen Kişilik Haklarına Saldırıya İlişkin Olduğu – Uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince Çözümleneceği )

• ORTAKLAR KURULU KARARINDA VE AZİLNAMEDE KULLANILAN İFADELER ( Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat İstemi/Görevli Mahkeme – Uyuşmazlığın Çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi Görevli Olduğu/Mahkemece Asliye Ticaret Mahkemesi Görevli Kabul Edilerek Görevsizlik Kararı Verilmesinin Doğru Görülmediği )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat İstemi – Davanın Ortaklar Kurulu Kararında ve Azilnamede Kullanılan İfadelerden Kaynaklandığı/Uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu )

6102/m.4

4721/m.24,25

6098/m.58

ÖZET : Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ortaklar kurulu kararında ve azilnamede kullanılan ifadelerden kaynaklandığı, söz konusu ifadelerin Medeni Kanun’un 24 ve 25. maddeleri ile Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde düzenlenen kişilik haklarına saldırıya ilişkin olduğu anlaşılmış olup iş bu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemece bu husus gözönüne alınmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi görevli kabul edilerek, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

DAVA : Davacı B. C. T. vekili tarafından, davalılar M. K. ve diğeri aleyhine 22/08/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 31/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü :

KARAR : Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı; davalılar ile sağlık kuruluşu işletilmesine ve elde edilen gelirlerin paylaşılmasına dair protokol, marka lisans sözleşmesi, gayrimenkul kira sözleşmesi imzalandığını, ancak sağlık mevzuatının koymuş olduğu engel gereği tarafların ortaklığı hisse devri ile sağlayamadıklarını, sağlık kuruluşunun idaresinin müvekkiline bırakıldığını, davalılarca 15/07/2010 tarihli ortaklar kurulunda müvekkilinin 5 yıl süreyle şirket müdürlüğüne seçildiğini, yaklaşık iki yıl görev yaptıktan sonra ortaklar kurulunca 27/06/2012 tarihli toplantıda müvekkilinin yöneticilikten şirket idaresi ile ilgili olmayan uyuşmazlıklar nedeniyle azledildiğini, azil ihtarnamesinin davalı yanca müvekkilinin ticari ilişkisi bulunan bankaya ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne de gönderildiğini, ihtar ekinde müvekkili hakkında yersiz ithamlar bulunan kurul kararının da sunulduğunu, bu kararda müvekkilinin basiretsiz davranışlar sergilediği, borçlarını zamanında ödemediği gibi ifadelerin kullanılmasından dolayı müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, davalılardan ayrı ayrı manevi tazminat talep etmiştir.

Mahkemece, uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığı, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gereklidir.

Dosya içeriğinden; taraflar arasındaki uyuşmazlığın aralarındaki ticari ilişkiden değil; 27/06/2012 tarih ve 2012/01 karar nolu ortaklar kurulu kararında ve azilnamede kullanılan ifadelerden kaynaklandığı, söz konusu ifadelerin Medeni Kanun’un 24 ve 25. maddeleri ile Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde düzenlenen kişilik haklarına saldırıya ilişkin olduğu anlaşılmış olup iş bu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemece bu husus gözönüne alınmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi görevli kabul edilerek, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın