Katılma Alacağı | Boşanma

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/11719

K. 2011/12472

T. 18.7.2011

• KATILMA ALACAĞI İSTEMİ ( Katılma Alacağı Mal Rejimi Sona Ermeden İstenemezse de Boşanma Hükmü Kesinleşmekle Mal Rejimi Boşanma Dava Tarihinden Geçerli Olarak Sona Erdiğinden Dava Dinlenebilir Hale Geldiği )

• ARTIK DEĞER ÜZERİNDEKİ PAY ( Eşin Artık Değer Üzerinde Pay Oranının ( Katılma Alacağının ) Tümüyle Kaldırılmasına ya da Azaltılmasına Karar Verilebilmesi İçin Boşanmanın Özel Boşanma Sebebi Olarak Zina veya Hayata Kast Nedenine Dayalı Olarak Gerçekleşmiş Olması Gerektiği )

• MAL REJİMİ ( Katılma Alacağı Mal Rejimi Sona Ermeden İstenemezse de Boşanma Hükmü Kesinleşmekle Mal Rejimi Boşanma Dava Tarihinden Geçerli Olarak Sona Erdiğinden Dava Dinlenebilir Hale Geldiği )

4721/m.161,162,166/1,225,236/son

ÖZET : Davacı-davalı kadın, davalı-davacı kocasından katılma alacağı isteminde bulunmuştur. Katılma alacağı mal rejimi sona ermeden istenemezse de; boşanma hükmü kesinleşmekle mal rejimi boşanma dava tarihinden geçerli olarak sona ermiş olduğundan; dava dinlenebilir hale gelmiştir. Mahkemece katılma alacağının Türk Medeni Kanununun 236/son maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Eşin, artık değer üzerinde pay oranının ( katılma alacağının ) tümüyle kaldırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebilmesi için; boşanmanın özel boşanma sebebi olarak zina ( TMK.md.161 ) veya hayata kast ( TMK.md.162 ) nedenine dayalı olarak gerçekleşmiş olması gereklidir. Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma nedenine dayalı olarak boşanmalarına kararı verilmiş ve boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu durumda, dinlenebilir hale gelen davacı-davalı kadının katılma alacağı istemiyle ilgili olarak; taraflara delillerini gösterme olanağı tanınması ve gösterdikleri takdirde toplanarak, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, nafakalar, velayet ve katılma alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin de kabul ettiği boşanmaya neden olan olaylardaki taraflara yüklenilen olaylardan taraflardan birinin kusurunu diğerinden üstün tutma olanağının bulunmadığı ve böylece tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinin anlaşılmasına göre; davacı-davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. ( TMK.m.175 ) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.

3-Davacı-davalı kadın, davalı-davacı kocasından katılma alacağı isteminde bulunmuştur. Katılma alacağı mal rejimi sona ermeden istenemezse ( TMK.md.225 ) de; boşanma hükmü kesinleşmekle mal rejimi boşanma dava tarihinden geçerli olarak sona ermiş olduğundan; dava dinlenebilir hale gelmiştir. Mahkemece katılma alacağının Türk Medeni Kanununun 236/son maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Eşin, artık değer üzerinde pay oranının ( katılma alacağının ) tümüyle kaldırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebilmesi için; boşanmanın özel boşanma sebebi olarak zina ( TMK.md.161 ) veya hayata kast ( TMK.md.162 ) nedenine dayalı olarak gerçekleşmiş olması gereklidir. Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma nedenine dayalı olarak boşanmalarına kararı verilmiş ve boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu durumda, dinlenebilir hale gelen davacı-davalı kadının katılma alacağı istemiyle ilgili olarak; taraflara delillerini gösterme olanağı tanınması ve gösterdikleri takdirde toplanarak, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3.bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.07.2011 günü oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Kadının sadakatsiz davranışlarına karşın, sadakatsiz davranışın yanı sıra fiziksel şiddette bulunan erkek ağır kusurludur.

Farklı düşünüyorum.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın