Boşanma | Kesin Hüküm

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/12586

K. 2012/18862

T. 5.7.2012

• BOŞANMA ( Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı – Önceki Reddedilen Boşanma Davası Olarak Taraflar Arasında En Son Görülen Boşanma Davasına Dayanmak Zorunluluğu Olmayıp Önceki Retle Sonuçlanıp Kesinleşmiş Davalardan Herhangi Birine Dayanmanın Mümkün Olduğu )

• KESİN HÜKÜM ( Davalı Kocanın Açtığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin Kararı İle Reddedilen Kararın Kesinleşmesinden İtibaren Tarafların Bu Davanın Açıldığı Tarihe Kadar Üç Yıldan Fazla Bir Süre Bir Araya Gelmedikleri – Boşanma Davasının Kabulü Gereği )

• RETLE SONUÇLANIP KESİNLEŞEN DAVALAR ( Boşanma – Önceki Reddedilen Boşanma Davası Olarak Taraflar Arasında En Son Görülen Boşanma Davasına Dayanmak Zorunluluğu Olmayıp Önceki Retle Sonuçlanıp Kesinleşmiş Davalardan Herhangi Birine Dayanmanın Mümkün Olduğu )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASINA DAYALI BOŞANMA ( Taraflar Arasında En Son Görülen Boşanma Davasına Dayanmak Zorunluluğu Olmayıp Önceki Retle Sonuçlanıp Kesinleşmiş Davalardan Herhangi Birine Dayanılabileceği )

4721/m.166/son

ÖZET : Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davasında; önceki reddedilen boşanma davası olarak, taraflar arasında en son görülen boşanma davasına dayanmak zorunluluğu olmayıp; önceki retle sonuçlanıp kesinleşmiş davalardan herhangi birine dayanmak mümkündür. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı kocanın açtığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile reddedilen kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların bu davanın açıldığı tarihe kadar üç yıldan fazla bir süre bir araya gelmedikleri anlaşılmıştır. Davacının davasının kabulüne karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı kadın, davalı kocasının 2006 yılında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak açtığı davanın reddedildiğini ve bu kararın kesinleşmesinden itibaren 4 yıldan fazla bir süre davalı eşiyle bir araya gelmediklerini bildirerek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine göre boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davalı kocanın, davacıya karşı terk hukuki sebebine dayalı olarak 2007 yılında açılıp retle sonuçlanan ancak henüz kesinleşmeyen dava dosyası gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davasında; önceki reddedilen boşanma davası olarak, taraflar arasında en son görülen boşanma davasına dayanmak zorunluluğu olmayıp; önceki retle sonuçlanıp kesinleşmiş davalardan herhangi birine dayanmak mümkündür. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı kocanın açtığı ve Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/180 esas, 2005/311 sayılı kararı ile reddedilen kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların bu davanın açıldığı tarihe kadar üç yıldan fazla bir süre bir araya gelmedikleri anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacının davasının kabulüne karar verilecek yerde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamına göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın