Bilinçli Taksir | Ceza Davası

Bilinçli Taksir | Ceza Davası

ceza avukat crime

T.C.

YARGITAY

12. CEZA DAİRESİ

E. 2013/21595

K. 2014/12058

T. 16.5.2014

• POLİS MEMURUNUN KOLTUKTA UNUTTUĞU SİLAHI İLE EŞİNİN İNTİHAR ETMESİ ( Sanığının Eşinin Depresyonda Olduğu/Silah Doldurmayı Bildiği ve Sanığın Bundan Haberi Olduğu – Bilinçli Taksirle Öldürme Hükmünün Uygulanması Gereği )

• BİLİNÇLİ TAKSİR ( Polis Memurunun Koltukta Unuttuğu Silah İle Eşinin Kendisini Öldürdüğü/Eşinin Depresyonda Olduğu Silah Doldurmayı Bildiği ve Sanığın Bundan Haberi Olduğu – Bilinçli Taksirin Oluştuğu )

• TAKSİRLE ÖLDÜRME ( Polis Memurunun Koltukta Unuttuğu Silah İle Eşinin Kendisini Öldürdüğü – Sanığın Kendisinin Ceza Verilemeyecek Derecede Mağdur Olması Hükmünün Uygulanıp Uygulanmayacağının Tartışılacağı )

• SANIĞIN CEZA VERİLEMEYECEK DERECEDE MAĞDUR OLMASI HÜKMÜ ( Polis Memurunun Koltukta Unuttuğu Silah İle Eşinin Kendisini Öldürdüğü – Bu Hükmün Uygulanıp Uygulanmayacağının Tartışılacağı )

5237/m.22, 85

ÖZET : Taksirle öldürme suçunda; polis memuru olan sanığın eşi sanığın dolu olarak koltukta unuttuğu silahı ile intihar etmiştir. Sanığın eşi depresyonda olup olay günü muayene olmuştur. Sanığın eşinin hastalığının aktif döneminde intihara teşebbüs edebileceğini öngörebileceği ve eşinin silah kullanmayı bildiği halde dolu şarjör ve silahı herkesin kolayca ulaşabileceği bir yere bırakarak bilinçli taksirle hareket ettiği anlaşılmakla; sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik görülmemiştir.

Sanığın eşinin ölümü ile sonuçlanan olayda sanık hakkında “failin ceza verilmesini gerektirmeyecek şekilde mağdur olması” hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekir.

DAVA : Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Polis memuru olarak görev yapan sanığın, son 5-6 yıldır depresyon hastası eşi ile eşinin babasının köyde bulunan evine gittikleri, sanığın silahını yanında dolu şarjörü ile birlikte odalardan birinde koltuğun üzerine bıraktığı, ev halkı balkonda ve bahçede bulunurken ölenin eve girip eşinin koltuk üzerinde bulunan silahına şarjörü takıp başına bir el ateş ederek öldüğü olayda; sanığın ölü muayenesi sırasında verdiği ifadesinde; eşinin depresyon hastası olduğunu, olay günü eşinin rahatsızlığı nedeniyle psikiyatri bölümünde muayene olduğunu, doktorunun yatış önerdiğini ancak eşinin kabul etmemesi üzerine eşinin babasının köyde bulunan evine gittiklerini, eşinin daha önce yine kendi silahı ile iki kez intihara teşebbüs ettiğini, bu nedenle silahı eşinden sakladığını ve mermileri cebinde taşıdığını, hastaneden geldikten sonra cebinde taşıdığı mermileri şarjöre yerleştirerek silahı ve şarjörünü ayrı vaziyette odalardan birindeki koltuğun üzerine koyduğunu, eşinin şarjörün silaha nasıl takıldığını bildiğini beyan ettiği dikkate alındığında; sanığın eşinin hastalığının aktif döneminde intihara teşebbüs edebileceğini öngörebileceği ve eşinin silah kullanmayı bildiği halde dolu şarjör ve silahı herkesin kolayca ulaşabileceği bir yere bırakarak bilinçli taksirle hareket ettiği anlaşılmakla; sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik görülmemiş olup tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Sanığın eşinin ölümü ile sonuçlanan olayda sanık hakkında TCK’nın 22/6-son maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,

SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın