Alacak Davası | Harici Satım Sözleşmesi

Alacak Davası | Harici Satım Sözleşmesi

alacak avukat

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/17522

K. 2014/1959

T. 11.2.2014

• ALACAK DAVASI (Taşınmazda Davacının Zilyetliği Devam Ettiğine Göre Davalının Zamanaşımı İddiasının Dinlenemeyeceği – Davacı Alım Satım Sözleşmesine Dayandığına Göre Olayda Bir Yıllık Değil On Yıllık Zamanaşımı Süresinin Uygulanacağının Gözetilmesi Gerektiği)

• ALIM SATIM SÖZLEŞMESİ (On Yıllık Zamanaşımı Süresinin Uygulanması ve Bu Sürenin Başlangıç Tarihinin de Davacının Elinden Taşınmazın Çıktığı Tarih Olduğunun Gözetilmesi Gerektiği – Taşınmazda Davacının Zilyetliği Devam Ettiğine Göre Davalının Zamanaşımı İddiasının Dinlenemeyeceği/Alacak Davası)

• ZAMANAŞIMI (Alacak Davası – Davacı Alım Satım Sözleşmesine Dayandığına Göre Olayda Bir Yıllık Değil On Yıllık Zamanaşımı Süresinin Uygulanacağı/Bu Sürenin Başlangıç Tarihinin Davacının Elinden Taşınmazın Çıktığı Tarih Olduğunun Gözetilmesi Gerektiği)

818/m.125

ÖZET : Dava, alacak istemine ilişkindir. Taşınmazda davacının zilyetliği devam ettiğine göre davalının zamanaşımı iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığı gibi davacı alım-satım sözleşmesine dayandığına göre, olayda bir yıllık değil B.K. 125 maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Bu sürenin başlangıç tarihi de davacının elinden taşınmazın çıktığı tarihtir. Bu durumda, mahkemece davalının zamanaşımı defi reddedilerek işin esasına girilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen alacak – sebepsiz zenginleşme – davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili dava dilekçesinde; harici satım sözleşmesiyle murislerinin davalıdan satın aldığı taşınmazın bedelinin ödendiği halde taşınmazın devrinin yapılmadığından, şimdilik 5.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya içerisinden; davacıların murisi tarafından, 11.03.1999 tarihli harici satış sözleşmesiyle davalıdan satın alındığı ve zilyedliğinde devralındığı anlaşılmaktadır.

Taşınmazda davacının zilyetliğinin devam ettiğine göre davalının zamanaşımı iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığı gibi davacı alım-satım sözleşmesine dayandığına göre, olayda bir yıllık değil B.K. 125 maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Bu sürenin başlangıç tarihi de davacının elinden taşınmazın çıktığı tarihtir. Bu durumda, mahkemece davalının zamanaşımı defi reddedilerek işin esasına girilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın