Türk Vatandaşının Yurtdışında Suç İşlemesi

Türk Vatandaşının Yurtdışında Suç İşlemesi


T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2011/2692
K. 2011/2398
T. 6.5.2011
• TÜRK VATANDAŞININ YURTDIŞINDA SUÇ İŞLEMESİ ( Sanığın Suçu Yabancı Ülkede İşlediği ve Kendisi Türkiye’de Bulunduğu Takdirde Bu Suçtan Dolayı Yabancı Ülkede Hüküm Verilmemiş Olması Halinde Suçun Türkiye’de Kovuşturulabileceği )
• SAHTE GENEL KURUL KARARLARINA DAYALI OLARAK KATILAN ŞİRKETE AİT YURTDIŞINDAKİ TAŞINMAZIN SATILMASI ( Türk Vatandaşı Olan Sanık Türkiye’de İse İşlediği Suçtan Dolayı Yabancı Ülkede Hüküm Verilmemiş İse Suçun Türkiye’de Kovuşturulabileceği )
• YURTDIŞINDA TÜRK VATANDAŞININ İŞLEDİĞİ SUÇUN KOVUŞTURULMASI ( Sanık Türkiye’de İse İşlediği Suçtan Dolayı Yabancı Ülkede Hüküm Verilmemiş İse Suçun Türkiye’de Kovuşturulabileceği )
5237/m.11, 13
ÖZET : Bir Türk vatandaşı kanunda yazılan suçlar dışında Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye’de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk kanunlarına göre cezalandırılabilir.

Türk vatandaşı olan sanığın sahte imzalarla oluşturulmuş genel kurul kararlarını kullanarak katılanlara ait şirkete kayıtlı yurtdışındaki taşınmazı sattığı anlaşılmaktadır. Yüklenen suçların tümünün yurt dışında işlendiği, aynı eylem nedeniyle sanık hakkında yabancı ülkede kesinleşmiş bir hüküm verilip verilmediği suçun işlendiği yer adli mercileri nezdinde araştırıması gerekir.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 5237 sayılı TCK’nun 11. maddesi uyarınca, bir Türk vatandaşı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye’de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk kanunlarına göre cezalandırılabilir. Belirtilen koşullar kovuşturma şartı niteliğindedir. Bunun için failin Türk olması, Türkiye’de bulunması ve bu eylem nedeniyle yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması gerekir. Yurtdışında işlediği suçtan dolayı Türk vatandaşı hakkında yabancı ülkede mahkumiyet veya beraat kararı verilmiş ve kesinleşmiş olması halinde artık Türkiye’de yeniden yargılama yapılamayacaktır.

Açıklamalar ışığında; sanığın sahte imzalarla oluşturulmuş genel kurul kararlarını kullanarak katılanlara ait Turquoise şirketine kayıtlı Fransa’da bulunan taşınmazı satıp bedelini aldığı iddia ve kabul olunup, taraflarca sunulan Aıx-En Provence İstinaf Mahkemesi’nin 09.11.2006 tarihli kararına göre, sanığın suça konu sahte belgeleri Fransa’da kullanarak taşınmaz satışını gerçekleştirdiği ve satış bedelini yine aynı yerde bulunan Credit Agricole şubesindeki şirket hesabına sonrasında ise 19.12.2002 tarihinde bu hesabın kapatılıp bakiyenin Credit Lyonnais’deki 1353V nolu şahsi hesabına aktarılıp buradan 20.12.2002 ve 28.03.2003 tarihleri arasında peyder pey Finansbank Levent şubesindeki şahsi hesaba aktarıldığı kabul edilerek Fransız Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna karar verdiğinin anlaşılması karşısında; iddianame kapsamına göre suça konu olup, sahte olduğu iddia olunan genel kurul kararları kullanılarak gerçekleştirilen Gresse noterliğince düzenlenmiş taşınmaz devrine ilişkin sahteliği ispat olununcaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde olan belgelerin yurtdışında düzenlenip, kullanılması ve paranın yurt dışındaki şahsi hesaba aktarılmasıyla menfaat temin edilerek neticenin gerçekleştiği cihetle, yüklenen suçların tümünün yurt dışında işlendiği, aynı eylem nedeniyle sanık hakkında yabancı ülkede kesinleşmiş bir hüküm verilip verilmediği Fransız adli mercileri nezdinde araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, olumsuz kovuşturma şartının açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

SONUÇ : Yasaya aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın