Tedavi Hatası Nedeniyle Tazminat

Tedavi Hatası Nedeniyle Tazminat

 

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/7067

K. 2011/8247

T. 12.7.2011

• TEDAVİ HATASI NEDENİYLE TAZMİNAT ( Yargıcın Özel Durumları Göz Önünde Tutarak Manevi Zarar Adı İle Hak Sahibine Verilmesine Karar Vereceği Para Tutarı Adalete Uygun Olması Gerektiği – Takdir Edilecek Bu Tutar Zarara Uğrayanda Manevi Huzuru Doğurmayı Gerçekleştirecek Tazminata Benzer Bir İşlevi ( Fonksiyonu ) Olan Özgün Bir Nitelik Taşıdığı )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Tedavi Hatası Nedeniyle – Yargıcın Özel Durumları Göz Önünde Tutarak Manevi Zarar Adı İle Hak Sahibine Verilmesine Karar Vereceği Para Tutarı Adalete Uygun Olması Gerektiği )

• TAZMİNATIN SINIRI ( Onun Amacına Göre Belirlenmesi Gerektiği – Takdir Edilecek Tutar Var Olan Durumda Elde Edilmek İstenilen Doyum ( Tatmin ) Duygusunun Etkisine Ulaşmak İçin Gerekli Olan Kadar Olması Gerektiği )

818/m.47

ÖZET : Dava, tedavi hatası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.

DAVA : Davacı S. Z. vekili tarafından, davalı C. S. ve diğeri aleyhine 01/04/2005 gününde verilen dilekçe ile tedavi hatası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/03/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan M. D. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 12/07/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M. D. vekili ile karşı taraftan davacı vekili geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, tedavi hatası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılardan M. D. tarafından temyiz olunmuştur.

Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.

Dava konusu olayın gelişim biçimi, olayın meydana geldiği tarih, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminat fazladır.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı M. D. yararına takdir olunan 825,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 12.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın