Soyadının Kızlık Soyadı İle Değiştirilmesi İstemi

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/11096

K. 2009/16625

T. 5.10.2009

• SOYADININ KIZLIK SOYADI İLE DEĞİŞTİRİLMESİ İSTEMİ ( Soyadı Üzerindeki Hakların Hukuki Niteliğinin Bir Kişilik Hakkı Olduğu Dikkate Alınmadan Davacı Kadının Sıfatı Bulunmadığı Gerekçesiyle Davanın Reddine Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

• HUSUMET ( Boşanma Nedeni ile Soyadının Kızlık Soyadı İle Değiştirilmesi İstemi/Davacı Husumeti Boşandığı Eşinin Mirasçılarına Yönelttiği – Soyadı Üzerindeki Hakların Hukuki Niteliğinin Bir Kişilik Hakkı Olduğu Dikkate Alınmadan Davanın Reddedilemeyeceği )

• BOŞANMA ( Soyadının Kızlık Soyadı İle Değiştirilmesi İstemi – Mahkemece Davacı Kadının Sıfatı Bulunmadığı Gerekçesiyle Davanın Reddine Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

• KIZLIK SOYADI ( Soyadının Kızlık Soyadı İle Değiştirilmesi İstemi/Davacı Husumeti Boşandığı Eşinin Mirasçılarına Yönelttiği – Soyadı Üzerindeki Hakların Hukuki Niteliğinin Bir Kişilik Hakkı Olduğu Dikkate Alınmadan Davanın Reddedilemeyeceği )

1086/m.217

4721/m.173

ÖZET : Davacı kadın artık kızlık soyadını kullanmaması için bir sebep kalmadığından ve yaşadığı birtakım zorluklardan bahisle soyadının kızlık soyadı ile değiştirilmesi istemiyle açtığı davada husumeti boşandığı eşinin mirasçılarına karşı yöneltilmiştir. Davalılar, davacının talebine bir diyecekleri bulunmadığını davayı kabul ettiklerini açıklamıştır.

Boşanma hükmündeki düzenlemelerin haklı sebeplerin varlığı halinde değiştirilmesi her zaman istenebilir. Bunu engelleyen yasal bir düzenleme de yoktur. Mahkemece taraflara delillerinin ibrazı hakkında usulüne uygun olarak mehil verilmemiştir. Taraflardan delilleri sorulup, gösterdikleri takdirde toplanıp, değerlendirilerek, açıklanan yönler gözetilmeden soyadı üzerindeki hakların hukuki niteliğinin bir kişilik hakkı olduğu dikkate alınmadan davacı kadının sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm, Kenan, Sinan ve Serkan’a yönelik açılan davanın reddi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı Yıldız ile davalıların mirasbırakanı Cemil 29.08.2000 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı ile boşanmışlardır.

Anlaşmalı boşanmaya ilişkin taraflarca kabul edilen düzenleme ile kadının boşandıktan sonra eşinin soyadını kullanmasına izin verilmiştir.

Davacı kadın artık kızlık soyadını kullanmaması için bir sebep kalmadığından ve yaşadığı birtakım zorluklardan bahisle soyadının kızlık soyadı ile değiştirilmesi istemiyle açtığı davada husumeti boşandığı eşinin mirasçılarına karşı yöneltilmiştir.

Davalılar, davacının talebine bir diyecekleri bulunmadığını davayı kabul ettiklerini açıklamıştır.

Boşanma hükmündeki düzenlemelerin haklı sebeplerin varlığı halinde değiştirilmesi her zaman istenebilir. Bunu engelleyen yasal bir düzenleme de yoktur.

Mahkemece taraflara delillerinin ibrazı hakkında usulüne uygun olarak mehil verilmemiştir ( HUMK md. 217 ). Taraflardan delilleri sorulup, gösterdikleri takdirde toplanıp, değerlendirilerek, açıklanan yönler gözetilmeden soyadı üzerindeki hakların hukuki niteliğinin bir kişilik hakkı olduğu dikkate alınmadan davacı kadının sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Boşanma halinde kadının, evlenmeden önceki soyadını yeniden alması, koşulların gerçekleşmesi halinde, kadının istemi üzerine hakimin, boşanmadan sonra kocanın soyadını taşımasına izin vermesi, koşulların değişmesi halinde de, kocanın bu iznin kaldırılmasını istemesi, TMK’nun 173. maddesinde düzenlenmiş bulunan, aile mahkemesinin görevi içindeki hususlardandır. Kadının, kocasının soyadını taşımasına izin istemi, evlilik birliği sırasındaki edinimlerinden kaynaklandığından bu madde içersinde yer almıştır. Oysa, boşanmadan sonraki istekler, evlilik birliği ile bir ilişkisi kalmadığından, kadının kişisel yaşamını ilgilendirmektedir. Yasa koyucu da bu durumu değerlendirerek, koşulların değişmesi halinde, kocanın, izni kaldırılabileceğini hüküm altına almış, kadına bu madde uyarınca bu konuda bir dava hakkı tanımamıştır. Ancak kadının genel hükümler uyarınca, bu soyadını kullanmasında yarar kalmadığını belirterek, nüfus kaydındaki soyadının düzeltilmesi yolunda, genel mahkemelerde dava açmasında bir engel bulunmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davaya bakmak asliye hukuk mahkemesinin görevi içerisinde bulunduğundan, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulmasının, usul ve yasaya aykırı olduğu düşüncesiyle, sayın çoğunluk kararına katılmıyorum.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın