T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/11617
K. 2011/11274
T. 20.10.2011
• ÖNALIM HAKKI NEDENİYLE PAYIN İPTALİ VE TESCİL ( Taşınmazın Zaman Zaman Paydaşlarca Birlikte Kiraya Verilmesi Durumu Eylemli Bölünmeyi Ortadan Kaldırmadığı – Davanın Reddi Gerektiği )
• EYLEMLİ BÖLÜNME ( Önalım Hakkı Nedeniyle Payın İptali ve Tescil – Taşınmazın Zaman Zaman Paydaşlarca Birlikte Kiraya Verilmesi Durumu Eylemli Bölünmeyi Ortadan Kaldırmadığından Davanın Reddi Gerektiği )
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Önalım Hakkı Nedeniyle – Taşınmazın Zaman Zaman Paydaşlarca Birlikte Kiraya Verilmesi Durumu Eylemli Bölünmeyi Ortadan Kaldırmadığından Davanın Reddi Gerektiği )
4721/m.732
14.2.1951 gün ve 17/1 S. YİBK
ÖZET : Dava, önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve tescile ilişkindir. Taşınmazın daha evvel davalıya pay satan kişi ile önceki paydaş arasında eylemli olarak paylaşıldığı, herkesin kendi yerini kullandığı, zaman zaman birlikte, zaman zaman ayrı ayrı kiraya verildiği, kiracıların da aradaki sınıra uygun şekilde kullandıkları, dosya içeriğindeki tanık beyanları ve bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Taşınmazın zaman zaman paydaşlarca birlikte kiraya verilmesi durumu, eylemli bölünmeyi ortadan kaldırmaz. Mahkemece davanın bu nedenle reddi gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve tescile ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne davalının payının taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalının 26.5.2008 tarihinde satın aldığı payın değerini önalım hakkını engellemek amacıyla yüksek gösterdiğini keşfen belirlenecek değer üzerinden önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve tescilini istemiştir. Davalı vekili taşınmazın paydaşlar arasında eylemli olarak bölündüğünü ve tapuda gösterilen bedeli ödeyerek taşınmazı satın aldığını, davanın reddini savunmuştur.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması T.M.K.’nun 2.maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.2.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Dava konusu taşınmazın daha evvel davalıya pay satan E. E. ile önceki paydaş arasında eylemli olarak paylaşıldığı, herkesin kendi yerini kullandığı, zaman zaman birlikte, zaman zaman ayrı ayrı kiraya verildiği, kiracıların da aradaki sınıra uygun şekilde kullandıkları, dosya içeriğindeki tanık beyanları ve bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Taşınmazın zaman zaman paydaşlarca birlikte kiraya verilmesi durumu, eylemli bölünmeyi ortadan kaldırmaz. Mahkemece davanın bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı gözetilmeden taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden önalım hakkının tanınması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.