T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2011/3326
K. 2011/5250
T. 19.4.2011
• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ( Kesinleşmiş ve İnfaz Edilmekte Olan Hükümlere Uygulanabileceği )
• KESİNLEŞMİŞ VE İNFAZ EDİLMEKTE OLAN HÜKÜMLER ( Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kurumunun Uygulanabileceği )
5271/m.231
ÖZET : Lehe yasanın geçmişe yürümesi ilkesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun önceki hükümlere de uygulanması doğaldır. Bu kurumun kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan hükümler yönünden de uygulanması zorunlu olduğu halde sabıkasız ve cezası ertelenen sanık hakkında ” uyarlama yargılamasında uygulama olanağı olmadığı” biçimindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5252 sayılı Yasanın 9/1. maddesi uyarınca 765 ve 5237 sayılı Yasanın ilgili hükümlerinin denetime olanak verecek biçimde somut olaya ayrı ayrı uygulanıp ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan yasa hükümlerinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden önceki hükme atıfta bulunarak uyarlama isteminin reddine karar verilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346/25 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı şekilde sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip olup, maddi ceza hukukuna ilişkin yönü nazara alındığında, 5237 sayılı Yasanın 7. maddesinde tanımlanan lehe yasanın geçmişe yürümesi ilkesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun önceki hükümlere de uygulanması doğaldır. Kaldı ki, Yasa koyucu da olası tartışmaları engellemek için 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasına bu hususu: “Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan mahkumiyet hakkında, lehe kanun hükümleri, hükmü veren mahkemece 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ile 101 inci maddeleri dikkate alınmak ve dosya üzerinden incelenmek suretiyle belirlenir. Ancak, hükmün konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde incelme, duruşma açılmak suretiyle yapılabilir” hükmü ile yasal bir çözüme kavuşturmuştur. Gerek yasal düzenleme gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yargısal kararları, gerekse hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun hukuki niteliği nazara alındığında, bu kurumun kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan hükümler yönünden de uygulanması zorunlu olduğu halde sabıkasız ve cezası ertelenen sanık hakkında “…uyarlama yargılamasında uygulama olanağı olmadığı…” biçimindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş ve hükümlü müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.