Evlat Edinme

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/2002
K. 2011/3503
T. 1.3.2011
• EVLAT EDİNME İSTEMİ ( TMK’nun 305 ve Devamı Maddelerinde Belirtilen Koşulların Oluştuğu Anlaşıldığından Evlat Edinme İsteminin Kabulü Gerektiği )
• KÜÇÜĞÜN EVLAT EDİNİLMESİ ( Yasal Koşulların Oluştuğu Anlaşıldığından Evlat Edinme İsteminin Kabulü Gerektiği )
4721/m.305
ÖZET : Türk Medeni Kanununun 305 ve devamı maddelerinde belirtilen koşulların oluştuğu anlaşıldığından; evlat edinme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Toplanan delillerden; Türk Medeni Kanununun 305 ve devamı maddelerinde belirtilen koşulların oluştuğu anlaşıldığından; evlat edinme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere sonucunda oybirliği, gerekçesinde oyçokluğuyla, 01.03.2011 gününde karar verildi.

KARŞI OY :

Türk Medeni Kanununun 320.maddesine dayanılarak çıkarılan “Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük” 15.03.2009 tarihinde yürürlüğe konulmuştur. Dava, bu tarihten sora açılmıştır. Bakanlar Kurulu, Tüzükle Evlat edinmede aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisini Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna vermiştir ( Tüzük md.3/1 ). Tüzük hükümleri, sadece korunmaya muhtaç çocuklarla sınırlı olmayıp, korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlat edinilmesini de kapsamaktadır ( Tüzüğün genel gerekçesi ) ve Tüzüğe göre, küçüklerin evlat edinilmesinde aracı kuruma başvurma, Türk Medeni Kanununun 320.maddesi hükmünün emredici niteliği dikkate alındığında ihtiyari değil zorunludur. Aracılık faaliyetlerini yürütmekle görevli kuruma başvurulmadan ve Tüzükte öngörülen prosedür tamamlanmadan doğrudan mahkemeye dava açılamaz ( Tüzük md.5.13 ). Davanın reddi bu sebeple sonucu itibarıyla doğrudur. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın