Aile Konutu Şerhi | Elbirliği Mülkiyeti

Aile Konutu Şerhi | Elbirliği Mülkiyeti

aile konutu avukat

T.C.

YARGITAY

2. Hukuk Dairesi

E.2012/6617

K.2013/538

T.16.01.2013

  • ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ
  • AİLE KONUTU ŞERHİ

Özet:

Elbirliği mülkiyetinde, mirasçıların kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere tereke malları üze­rinde miras payları oranında tek başına tasarrufta bulunmaları yasal olarak mümkün değildir. Taşınmazın üzerinde fiili olarak birden çok bağımsız bölümden oluşan bina olsa da, mirasçılar paylaşmaya kadar bu bina üzerinde de intikal eden pay oranında birlikte tasarrufta bulunabilirler.

Mirasçıların elbirliğiyle sahip oldukları pay üzerinde elbir­liği çözülmedikçe, her birinin miras payları oranında bağımsız olarak tasarrufta bulunamayacakları dikkate alınmadan infaza elverişli olmayacak şekilde davalı mirasçıya intikal edecek pay üzerine “aile konutu şerhi konulmasına” şeklinde hüküm kurul­ması yasaya aykırıdır.

  • 4721 s. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 640]
  • 4721 s. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 702]
  • 4721 s. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 194]

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahke­mece verilen, hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünül­dü;

Dava konusu tapuda “arsa” olarak kayıtlı olan taşınmazın 1/2 payının davacının kayınbabasına, 1/2 payının bunun kardeşi Hüseyin adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Davacının kayınbabası İbrahim’in 22.04.2011 tarihinde vefatıyla buna ait 1/2 payın davadan önce yasal mirasçılarına intikal ettiği anlaşılmakta­dır. Mirasçılar, miras bırakanın ölümüyle bu paya kendiliğinden “elbirliğiyle” sahip olmuşlardır (TMK. m. 640/2). Birden fazla mirasçının bulunması halinde mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan kanundan dolayı bir ortaklık meydana gelmiştir (TMK. m. 640/1). Mirasçıların, kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere tereke malları üzerinde miras payları oranında tek başına tasarrufta bu­lunmaları yasal olarak mümkün değildir. Taşınmazın üzerinde fiili olarak birden çok bağımsız bölümden oluşan bina olsa da, mirasçılar paylaşmaya kadar bu bina üzerinde de intikal eden 1/2 pay oranında birlikte tasarrufta bulabilirler. Dolayısıyla binanın, başlı başına kullanmaya elverişli bağımsız bölümlerinden biri, bu mirasçılardan biri ile davacının “aile konutu” olsa dahi, bu şekilde kullanım, ortakların oybirliği ve diğer pay sahibinin katılımı ile alınmış bir karara dayanma­dıkça (TMK. m. 702/2) tapu kütüğüne Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesi gereğince şerh konulamaz. Mirasçıların 1/2 payla ilgili bu yönde oybirliğiyle al­dıkları bir karar bulunmamaktadır. Öyleyse taşınmazın yukarıda açıklanan hukuki durumu dikkate alınmadan isteğin reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2- Kabule göre de;

Mirasçıların elbirliğiyle sahip olduklan 1/2 pay üzerinde elbirliği çözülme­dikçe, her birinin miras payları oranında bağımsız olarak tasarrufta bulunamaya­cakları dikkate alınmadan infaza elverişli olmayacak şekilde davalı mirasçıya “inti­kal edecek pay üzerine aile konutu şerhi konulmasına” şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu ka­rarın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın