Boşanma Davası | Hasta Eşe Yardımcı Olmayan Kadın

 

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/17809

K. 2010/318

T. 12.1.2010

• BOŞANMA DAVASI ( Davalının Kanser Hastası Olan Kocasına Tedavisi İçin Yardımcı Olmadığı Gibi “Sen Kansersin Yatağa Çakılıp Kaldın Ben Hayatımı Yaşayacağım Para Ver Ayrılayım” Şeklinde Sözler Sarfettiği – Davalı Daha Ziyade Kusurlu Olup Bu Yönde Hüküm Kurulması Gerektiği )

• KUSUR ( Boşanma Davası – Davalının Kanser Hastası Olan Kocasına Tedavisi İçin Yardımcı Olmadığı Gibi “Sen Kansersin Yatağa Çakılıp Kaldın Ben Hayatımı Yaşayacağım Para Ver Ayrılayım” Şeklinde Sözler Sarfettiği/Davalı Daha Ziyade Kusurlu Olup Bu Yönde Hüküm Kurulması Gerektiği )

• HASTA EŞE YARDIMCI OLMAYAN KADIN ( Sürekli Olarak “Sen Kansersin Yatağa Çakılıp Kaldın Ben Hayatımı Yaşayacağım Para Ver Ayrılayım” Şeklinde Sözler Sarfettiği – Davalı Daha Ziyade Kusurlu Olup Bu Yönde Hüküm Kurulması Gerektiği/Boşanma )

4721/m.174

ÖZET : Davalı tarafından davacı aleyhinde boşanma davası açılmış, takipsiz bırakılması sonucu açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Tarafların 2007 yılı Nisan ayında biraraya geldikleri ve bir süre birlikte yaşadıkları, bu süre içinde davalının, kanser hastası olan kocasına tedavisi için yardımcı olmadığı gibi, sürekli olarak “sen kansersin, yatağa çakılıp kaldın, ben hayatımı yaşayacağım, para ver ayrılayım” şeklinde sözler sarfettiği ve evdeki eşyaları kocasına fırlattığı ve camları kırdığı anlaşılmaktadır. Davalı tanıklarının beyan ettiği olaylar, daha önce açılıp, takipsiz bırakılan davadan öncesine aittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı, daha ziyade kusurlu olup, bu yönde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hükümün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 12.1.2010 günü duruşmalı temyiz eden mirasçılar vekili Av. S… ve karşı taraf temyiz eden davalı vekili geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının temyiz itirazları yersizdir.

2-)Davacının mirasçılarının temyizine gelince:

Davalı tarafından davacı aleyhinde 25.12.2006 tarihinde boşanma davası açılmış, takipsiz bırakılması sonucu 23.5.2007 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Tarafların 2007 yılı Nisan ayında biraraya geldikleri ve bir süre birlikte yaşadıkları, bu süre içinde davalının, kanser hastası olan kocasına tedavisi için yardımcı olmadığı gibi, sürekli olarak “sen kansersin, yatağa çakılıp kaldın, ben hayatımı yaşayacağım, para ver ayrılayım” şeklinde sözler sarfettiği ve evdeki eşyaları kocasına fırlattığı ve camları kırdığı anlaşılmaktadır. Davalı tanıklarının beyan ettiği olaylar, daha önce açılıp, takipsiz bırakılan davadan öncesine aittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı, daha ziyade kusurlu olup, bu yönde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükümün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının yukarda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, duruşma için taktir olunan 750.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, temyiz peşin harcının yatıran davacılara geri verilmesine, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.1.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümün onanması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılma olanağım yoktur.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın