T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/8949
K. 2011/4974
T. 25.4.2011
• ORTAKLIKTAN ÇIKARMA KARARI ( Hukuka Aykırı Olduğu İddiası – İki Ortaklı Şirketlerde TTK 551. Md.’ne Göre Ortaklıktan Çıkarma Talebinde Bulunulamayacağı/Bu Durumda Ancak Şirketin Fesih veya Tasfiyesi İstenebileceği )
• ŞİRKETİN FESİH VE TASFİYESİ ( İki Ortaklı Şirketlerde TTK 551. Md.’ne Göre Ortaklıktan Çıkarma Talebinde Bulunulamayacağı – Bu Durumda Şirketin Fesih veya Tasfiyesinin İstenebileceği )
• İKİ ORTAKLI ŞİRKETLER ( TTK 551. Md.’ne Göre Ortaklıktan Çıkarma Talebinde Bulunulamayacağı – Bu Durumda Şirketin Fesih veya Tasfiyesinin İstenebileceği )
6762/m.551
ÖZET : Davacı, ortaklıktan çıkarma kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, sözkonusu kararın iptaline, davalı şirkete kayyım atanmasına, malvarlığı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İki ortaklı şirketlerde TTK 551. maddesi’ne göre ortaklıktan çıkarma talebinde bulunulamaz. Bu durumda ancak şirketin fesih veya tasfiyesi istenebilir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.03.2009 tarih ve 2007/669-2009/89 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı ve müdürü iken diğer davalının şirketin mali durumuna ilişkin bilgi vermediğini, noterden gönderdiği ihtarnameye rağmen davalı L. M.’nin bu tutumunu sürdürdüğünü, müvekkilinin 29.01.2007 tarihinde adresini değiştirdiğini, bu değişikliği de gönderdiği ihtarnamede belirttiğini, davalı L. M.’nin 18.06.2007 tarihli ortaklar kurulu karan ile sermaye artırımının gerçekleştirilmediği gerekçesiyle müvekkilini ortaklıktan çıkardığını, çıkarma kararının dayanağını oluşturan 09.04.2007 tarihli ihtarnamenin kendisine ulaşmadığını, 01.05.2007 tarihli ihtarnamenin ise usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ortaklıktan çıkarma kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 18.06.2007 tarih, 2007/1 nolu kararın iptaline, davalı şirkete kayyım atanmasına, malvarlığı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının TTK. 529. maddesi gereği sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, davacıya usulüne uygun olarak sermaye koyma borcunun yerine getirilmesi için bilinen adresine iki ayrı ihtarname çekildiğini, buna rağmen sermaye koyma borcu yerine getirilmediği için ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarma kararından sonra bu hissenin H. T. Y.’ye satıldığını, iptal talebinin yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı şirketin iki ortaklı olduğu, davacının 1.900 TL’lik, davalı L. M.’nin 3.100 TL’lik hissesinin bulunduğu, 2002 yılında şirketin 1.000 TL olan sermayesi 4.000 TL artırılarak 5.000 TL’ye çıkarıldığı, davacının sermaye artırımında üzerine düşen payı ödemediği, sermaye artırım borcunu yerine getirmesi için davacıya çekilen 1. ihtarnamenin davacının 29.01.2007 tarihinde adresini nakil aldığı eski adresine gönderildiği ve bu ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, 2. ihtarnamenin ise Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine uygun olarak tebliğ edildiği, ancak TTK. 529. maddesindeki iki haklı ihtar şartının yerine getirilmediği, ayrıca iki ortaklı şirketlerde TTK. 551. maddesine göre ortaklıktan çıkarma talebinde bulunulamayacağı, bu durumda ancak fesih veya tasfiye istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 18.06.2007 tarih, 2007/1 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 02,80 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
