Yol Yapılması Nedeniyle Uğranılan Zarar | Maddi Manevi Tazminat

Yol Yapılması Nedeniyle Uğranılan Zarar | Maddi Manevi Tazminat

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/7858

K. 2012/11647

T. 5.7.2012

• HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ (Yol Yapımı İşi İçin Dereden Kum Alınmasıyla Oluşan Gölette Desteklerinin Yüzmek İsterken Boğularak Öldüğü – Birlik Şirket ve Gerçek Kişiye Karşı Açılan Davanın İdari Yargıda Görülmesi Gerektiğinden Görevsizlik Kararı Verileceği)

• DESTEKLERİNİN ÖLÜMÜ NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ (Kamu Kurumu Tarafından Verilen Kararlar Üzerine Yol Yapılması Dolayısıyla Uğranılan Zararların İdari Kararın ve Fiilin Neticesinde Meydana Gelen Zararlar Olduğu – Tam Yargı Davası Olarak İdari Yargıda Görüleceği)

• YOL YAPILMASI NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARLAR (Kamu Kurumu Tarafından Verilen Kararlar Üzerine – İdari Yargıda Çözümleneceği)

• İDARİ KARARIN NETİCESİNDE MEYDANA GELEN ZARARLAR (Yol Yapımı İşi İçin Dereden Kum Alınmasıyla Oluşan Gölette Desteklerinin Yüzmek İsterken Boğularak Öldüğü – Tam Yargı Davası Olarak İdari Yargıda Görüleceği)

• İDARİ YARGIDA UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMLENECEĞİ (Kamu Kurumu Tarafından Verilen Karar Üzerine Yol Yapılması Dolayısıyla Uğranılan Zararların İdari Kararın ve Fiilin Neticesinde Meydana Geldiği – Yol Yapımı İşi İçin Dereden Kum Alınmasıyla Oluşan Gölette Desteklerinin Boğularak Öldüğü)

2577/m.2/1-b

6098/m.55, 56

ÖZET: Davacılar, yol yapım işi için dereden kum alınmasıyla oluşan gölette, 14 yaşındaki desteklerinin yüzmek isterken boğularak öldüğünü, davalıların gerekli önlemleri almadıklarından olayda kusurlarının bulunduğunu beyanla, davalı birlik, şirket ve gerçek kişiden maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir. Kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla uğranılan zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Dava, tam yargı davasıdır ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir.

DAVA : Davacı İ.B. vdl. vekili tarafından, davalı K… Şti. vdl. aleyhine 18/09/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/04/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz olunmuştur.

Davacılar dava dilekçesinde;davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin ihale ile diğer davalı şirkete yaptırdığı ve davalı H.K’nin sorumlusu olduğu yol yapım işi için dereden kum alınmasıyla oluşan gölette, destekleri olan 14 yaşındaki Ö.B.’nin yüzmek isterken boğularak öldüğünü, davalıların gerekli önlemleri almadıklarından olayda kusurlarının bulunduğunu beyanla, maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir.

Mahkemece, davalıların gerekli önlemleri almamaları nedeniyle olayda kusurlu olduklarından istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının I. bendinde açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla evinin duvarı yıkılan veya bodrum katını sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçları ve mahsulleri kuruyan veya tarlası ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarından geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi veya gördürmesi de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir. O halde sözü edilen kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-b maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir.

Hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.

Davaya konu edilen olayda davacı tarafça, davalı idare tarafından yaptırılan yol çalışması sırasında yeterli önlem alınmadığından zarara uğrandığı iddia edilerek tazminat istendiğine göre, yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diger temyiz itirazlarını incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine, 05.07.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 216. maddesi gereğince idari yargı yerinde, ancak idare aleyhine dava açılabilir. Gerçek kişilere karşı idari yargı yerinde dava açılamaz. Bu nedenle özel hukuk tüzel kişisi olan K… Ltd. Şirketi ile davalı H.K. yönünden de idari yargının görevli olduğu biçimindeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın