Tazminat Miktarından İndirim

Tazminat Miktarından İndirim

 

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/2200

K. 2012/3054

T. 28.2.2012

• HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT (Ceza Yargılamasında Alınan Raporda Eylem İle Zararlı Sonuç Arasında İlliyet Bağının Bulunduğu Fakat Kişide Kanamaya Yatkınlık Bulunmasının Kolaylaştırıcı Faktör Olduğunun Belirlendiği – Tazminat Miktarından Uygun İndirim Yapılacağı)

• TAZMİNAT MİKTARINDAN İNDİRİM (Haksız Eylem Nedeniyle Maddi Manevi Tazminat Davasında Ceza Dosyasındaki Raporla Kişideki Damarsal Olarak Kanamaya Yatkınlık Bulunmasının Zararlı Sonucun Meydana Gelmesinde Etkili Olduğu Beyin Kanamasında Kolaylaştırıcı Faktör Olduğu Belirlendiği)

• KANAMAYA YATKINLIK SONUCU BEYİNDEKİ KANAMANIN OLUŞUMUNDA KOLAYLAŞTIRICI FAKTÖR (Davalılar Tarafından Bilinmeyen Bu Yönün Zararlı Sonucun Meydana Gelmesinde Etken Olduğu – Haksız Eylem Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davasında Tazminattan İndirim Yapılacağı)

818/m.43, 44

ÖZET : Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Ceza yargılaması sırasında, olaya ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunda, eylem ile zararlı sonuç arasında illiyet bağının varlığı belirlenmiş; ancak, “Kişide damarsal olarak kanamaya yatkınlık bulunduğundan, bu durumun beyindeki kanamanın oluşmasında kolaylaştırıcı bir faktör olarak rol oynayacağı” belirtilmiştir. Davalılar tarafından bilinmeyen bu yön; zararlı sonucun meydana gelmesinde etken olmuştur. Zarar görenden kaynaklanan bu özel durum nedeniyle tazminat miktarlarından uygun indirim yapılmalıdır.

DAVA : Davacı A. B. vekili vdl. tarafından, davalı İ. Y. vdl. aleyhine 30/31/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/03/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmah olarak incelenmesi davalılardan İ. Y. , E. Y. ve S. Y. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 28/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar İ. Y. vdl. vekili ve davalı Bakanlık vekili ile karşı taraftan davacı vekili geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi, Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan İ. Y. , E. Y. ve S. Y. ‘nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davalılardan İ. Y. , E. Y. ve S. Y. ‘nın diğer temyiz itirazlarına gelince:

Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan İ. Y. . E. Y. ve S. Y. tarafından temyiz olunmuştur.

Keza yargılaması sırasında, dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 06/02/2006 günlü raporunda; eylem ile zararlı sonuç arasında illiyet bağının varlığı belirlenmiş; ancak, “Kişide damarsal olarak kanamaya yatkınlık bulunduğundan, bu durumun beyindeki kanamanın oluşmasında kolaylaştırıcı bir faktör olarak rol oynayacağı” belirtilmiştir.

Mahkemece, yukarıya alıntılanan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın raporunda belirtilen ve yaralananda mevcut rahatsızlık konusunda bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Oysa, davalılar tarafından bilinmeyen bu yön; zararlı sonucun meydana gelmesinde etken olmuştur. Şu durumda, zararın tümünden davalılar sorumlu tutulamaz. Borçlar Kanunu’nıın 43. maddesi, hakime “hal ve mevkiin icabına göre” tazminatın miktarını tayin yetkisi vermiştir. Madde, zarar görenin karşılık kusuruna dayanmadığı gibi; BK’nun 44. maddesinde daha geniş bir uygulama alanına sahiptir. O halde, zarar görenden kaynaklanan bu özel durum nedeniyle ve BK’nun 43. maddesi uyarınca tazminat miktarlarından uygun bir indirim yapılmalıdır. Karar, açıklanan nedenle yerinde görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılar İ. Y. vdl. yararına takdir olunan 900.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yûkletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın