İştirak Nafakası

İştirak Nafakası

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/11481

K. 2011/17610

T. 14.11.2011

• İŞTİRAK NAFAKASININ TAHSİLİ ( Önceki İlamdaki Artış Hükmünün Günün Koşullarına Uyarlanmasını Gerektirecek Şekilde Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarında Çocuğun Eğitim ve Sağlık Giderlerinde Herhangi Bir Olağanüstü Değişiklik Olup Olmadığının Araştırılacağı)

• NAFAKA ARTIŞ HÜKMÜ ( İştirak Nafakasının Tahsili – Önceki İlamdaki Artış Hükmünün Günün Koşullarına Uyarlanmasını Gerektirecek Şekilde Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarında Çocuğun Eğitim ve Sağlık Giderlerinde Herhangi Bir Olağanüstü Değişiklik Olup Olmadığının Araştırılacağı)

• ÇOCUĞUN EĞİTİM VE SAĞLIK DURUMU ( İştirak Nafakasının Tahsili – Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarında Çocuğun Eğitim ve Sağlık Giderlerinde Herhangi Bir Olağanüstü Değişiklik Olup Olmadığının Araştırılması Gerektiği)

• ÖNCEKİ İLAMDAKİ ARTIŞ HÜKMÜ ( Günün Koşullarına Uyarlanmasını Gerektirecek Şekilde Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarında Çocuğun Eğitim ve Sağlık Giderlerinde Herhangi Bir Olağanüstü Değişiklik Olup Olmadığının Araştırılacağı – İştirak Nafakası İstemi)

4721/m.330/3, 365/5

ÖZET : Dava, iştirak nafakasının tahsili istemidir. Mahkemece, davacı hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırılması yapılmış, davalı için yazılan müzekkere cevabı beklenilmeksizin hüküm kurulmuştur. Nafakanın artırılmasını ve önceki ilamdaki artış hükmünün günün koşullarına uyarlanmasını gerektirecek şekilde tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, çocuğun eğitim ve sağlık giderlerinde herhangi bir olağanüstü değişiklik olup olmadığı hususları araştırılmaksızın hatalı gerekçeyle davanın hukuki menfaat yokluğu sebebiyle reddi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıyla 2004 yılında boşandığını, müşterek çocukları Kaan’ın velayetinin kendine bırakıldığını, en son 2007 tarihli mahkeme ilamıyla çocuk için 340.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun eğitimi ve sağlık giderlerine hükmedilen nafakanın yetmediğini ileri sürerek, iştirak nafakasının aylık 750,00 TL’ye artırılarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davacı tarafından daha önce açılan nafaka artırımı davasında tüfe oranında nafakanın artışına karar verildiğini, talep edilen nafakayı ödeyecek maddi durumu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, önceki davaya konu kesinleşen ilama göre hükmolunan nafakanın gelecek yıllarda da tüfe oranında artırılmasına karar verildiği, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre ne miktarda ödeneceği hususunun mahkemece belirlenmesi karşısında davacının yeniden nafaka artırımı davası açmasında hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Hükmolunan nafakaların gelecek yıllarda da artırımına dair T.M.K.330/3, 365/5 maddeleri nazara alındığında; madde gerekçelerinde de belirtildiği gibi, bu hükümler, ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarının her yıl dava açmak suretiyle emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılmaları amacıyla getirilmiştir.

Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, ihtiyaçlarında, ülkenin ekonomik yapısında vs. hallerde önemli değişiklik olması hallerinde önceki ilamlardaki hükmolunan gelecek yıllardaki artışa dair değerler veya oranlar sonradan yetersiz kalabilir. Şartların değişmesi halinde nafaka her zaman artırılabilir.

Somut olayda ise; mahkemece, davacı hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırılması yapılmış, davalı için yazılan müzekkere cevabı beklenilmeksizin hüküm kurulmuştur. Nafakanın artırılmasını ve önceki ilamdaki artış hükmünün günün koşullarına uyarlanmasını gerektirecek şekilde tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, çocuğun eğitim ve sağlık giderlerinde herhangi bir olağanüstü değişiklik olup olmadığı hususları araştırılmaksızın hatalı gerekçeyle davanın hukuki menfaat yokluğu sebebiyle reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın