Evlat Edinilme | Ana Ve Babanın Rızası

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/11251

K. 2009/16259

T. 30.9.2009

• EVLAT EDİNİLME ( TMK. Md. 311’de Gösterilen Haller Bulunmadıkça Ana ve Babanın Rızası Hilafına Evlat Edinmeye Karar Verilemeyeceği – Küçüğün Ana ve Babasının Rızasının Varlığının Asıl Olduğu )

• EVLAT EDİNMEDE ANA VE BABANIN RIZASI ( TMK. Md. 311’de Gösterilen Haller Bulunmadıkça Ana ve Babanın Rızası Hilafına Evlat Edinmeye Karar Verilemeyeceği )

• ANA VE BABANIN RIZASI ( TMK. Md. 311’de Gösterilen Haller Bulunmadıkça Ana ve Babanın Rızası Hilafına Evlat Edinmeye Karar Verilemeyeceği – Rızanın Varlığının Asıl Olduğu )

4721/m. 309/1, 311

ÖZET : Küçüğün evlat edinilmesinde ana ve babasının rızasının varlığı asıldır. Hangi hallerde ana ve babadan birinin rızasının aranmayacağı Türk Medeni Kanunu’nun 311. maddesinde gösterilmiştir. Bu haller bulunmadıkça ana ve babanın rızası hilafına evlat edinmeye karar verilemez.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, evli olan davacıların, 30.11.1998 doğumlu küçüğü birlikte evlat edinmeleri isteğine ilişkindir ( TMK m. 306/1 ). Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir ( TMK m. 309/1 ). Bu yasal hüküm uyarınca küçüğün evlat edinilmesinde ana ve babasının rızasının varlığı asıldır. Hangi hallerde ana ve babadan birinin rızasının aranmayacağı Türk Medeni Kanunu’nun 311. maddesinde gösterilmiştir. Bu haller bulunmadıkça ana ve babanın rızası hilafına evlat edinmeye karar verilemez. Küçüğün ana ve babası, çocuklarının davacılar tarafından evlat edinilmesine rızalarının bulunmadığını duruşmada açıkça ifade etmişlerdir. Davacılar tarafından, evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına ilişkin davadan önce alınmış bir karar bulunmadığı gibi, dava sırasında da mahkemece bu yönde alınmış bir karar ve ana ve babanın küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediklerine ilişkin bir delil ve olgu da bulunmamaktadır. O halde, davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın