T.C.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
E. 2013/3678
K. 2014/8473
T. 16.9.2014
• GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME ( Sanığın Görev Yapmasını Engellemek Amacıyla Avukatı Tehdit Ettiği İddiası – Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunun Oluşabileceği/Görevli Mahkemenin Asliye Ceza Mahkemesi Olduğunun Gözetileceği )
• AVUKATIN GÖREVİNİ YAPMASINI ENGELLEMEK ( Sanığın Avukatın Görev Yapmasını Engellemek Amacıyla Avukatı Tehdit Ettiği İddiası – Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunun Oluşabileceği/Asliye Ceza Mahkemesinin Görevli Sayılacağı )
• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ( Maddi Zarar Bulunması Halinde HAGB Uygulanması İçin Zararın Ödenmesi Koşulu Bulunduğu – Sanığın Avukatın Görev Yapmasını Engellemek Amacıyla Tehdit Ettiği İddiası/Zarardan Söz Edilemeyeceğinden HAGB Uygulanıp Uygulanmayacağına Karar Verilmesi Gerektiği )
• ZARARIN KARŞILANMASI ( Sanığın Avukatın Görev Yapmasını Engellemek Amacıyla Tehdit Ettiği İddiası – Tehdit ve Hakaret Suçlarında Zarar Oluşmayacağı/Zararın Karşılanmadığı Gerekçesiyle HAGB Uygulanmasına Yer Olmadığına Karar Verilemeyeceği )
5237/m. 265/2
5271/m. 231
ÖZET : Sanığın; avukat olarak görev yapan ve tahliye için icra görevlileri ile birlikte işyerine gelen katılanın görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit ettiğinin iddia edilmiştir.
Eylemin sübutu halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabileceği ve görevli mahkemenin asliye ceza mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
Kabule göre de;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunması zorunludur. Tehdit ve hakaret suçlarının meydana getirdiği bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekir. Objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, zararın karşılanmadığı gerekçesiyle HAGB uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanığın; avukat olarak görev yapan ve tahliye için icra görevlileri ile birlikte işyerine gelen katılanın görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit ettiğinin iddia olunması karşısında, eylemin sübutu halinde TCK’nın 265/2. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabileceği ve aynı maddede öngörülen yaptırım itibariyle görevli mahkemenin asliye ceza mahkemesi olduğu, bağlantı nedeniyle diğer suçla birlikte kanıtların takdiri ve değerlendirilmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerektiği halde yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, buna karşın tehdit ve hakaret suçlarının meydana getirdiği bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, dosya içeriğine uymayan “zararın karşılanmadığı” şeklindeki yetersiz gerekçeyle CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326 /son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.