T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/8488
K. 2005/13649
T. 22.12.2005
• TAZMİNAT DAVASI ( İş Kazası Sonucu Maluliyetten Doğan Maddi ve Manevi Tazminat İstemi )
• İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Davalılardan Birinin Davasından Vazgeçilmiş Olması Diğer Davalıları Ancak Feragat Edilenin Kusuru Oranında Kurtarabilmesi )
• FERAGAT ( Hakkında Feragat Edilen Kişinin Tespit Edilen Kusur Nispeti Haricinde Kalan Kusur Nisbetinde Diğer Davalıların Müşterek ve Müteselsilen Sorumlu Tutulmasının Gerekmesi )
818/m.41,44
ÖZET : Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olup, davalılardan birinin davasından vazgeçilmiş olması, diğer davalıları ancak feragat edilenin kusuru oranında kurtarabilir. O halde davalının kusur oranı açıkça saptanıp, tesbit edilen kusur nispeti haricinde kalan kusur nisbetinde diğer davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken; maddi tazminat istemine ilişkin davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava, iş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat ile bakıcı gideri istemine ilişkindir. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, bakıcı gideri isteminin ise tümden kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminat ile bakıcı giderine ilişkin hüküm yerindedir. Maddi tazminat işlemine ilişkin davaya gelince; Yapılan incelemede davalılardan Ahmet S.’e karşı iş bu davadan önce sadece maddi tazminat istemine ilişkin olarak davacı tarafından dava açıldığı, daha sonra feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olup, davalılardan birinin davasından vazgeçilmiş olması, diğer davalıları ancak feragat edilenin kusuru oranında kurtarabilir. O halde davalı Ahmet S.’in kusur oranı açıkça saptanıp, tesbit edilen kusur nispeti haricinde kalan kusur nisbetinde diğer davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken; maddi tazminat istemine ilişkin davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
