T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/1589
K. 2013/9138
T. 7.5.2013
• MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( İş Kazası Sonucu Ölen İşçinin Yakınlarının Zararı – Davalılar Arasındaki İlişki İşyerinin Niteliğine Göre İşyerinde Uygulanması Gereken Önlemlerin Neler Olduğu Gibi Hususlar Ayrıntılı Bir Biçimde İncelenmek Suretiyle Kusurun Aidiyeti ve Oranının Duraksamaya Yer Vermeyecek Biçimde Saptanmadığı )
• İŞVERENİN İŞYERİNDE ALMASI GEREKEN ÖNLEMLER ( Manevi Tazminat – Davalılar Arasındaki İlişki İşyerinin Niteliğine Göre İşyerinde Uygulanması Gereken Önlemlerin Neler Olduğu Gibi Hususlar Ayrıntılı Bir Biçimde İncelenmek Suretiyle Kusurun Aidiyeti ve Oranının Duraksamaya Yer Vermeyecek Biçimde Saptanmadığı )
• İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ( Davalılar Arasındaki İlişki İşyerinin Niteliğine Göre İşyerinde Uygulanması Gereken Önlemlerin Neler Olduğu Gibi Hususlar Ayrıntılı Bir Biçimde İncelenmek Suretiyle Kusurun Aidiyeti ve Oranının Duraksamaya Yer Vermeyecek Biçimde Saptanmadığı – Manevi Tazminat )
• KUSUR ORANI ( Manevi Tazminat – Davalılar Arasındaki İlişki İşyerinin Niteliğine Göre İşyerinde Uygulanması Gereken Önlemlerin Neler Olduğu Gibi Hususlar Ayrıntılı Bir Biçimde İncelenmek Suretiyle Kusurun Aidiyeti ve Oranının Duraksamaya Yer Vermeyecek Biçimde Saptanmadığı )
4857/m.77
ÖZET : Dava, iş kazası sonucu ölen işcinin yakınlarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. İş Kanunu’nun 77. maddesi İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddeleri incelenmek suretiyle davalılar arasındaki ilişki, işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken önlemlerin neler olduğu, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptanmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine dosyayı tevdi ederek bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
DAVA : Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalılardan C… A.Ş. ve E… Tic.Ltd.Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi, C… A.Ş. vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava, iş kazası sonucu ölen işcinin yakınlarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, davacının davalı A… A.Ş. aleyhine açtığı davanın vazgeçme nedeniyle reddine, davacının davalılar C… A.Ş. ve E… Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın kısmen kabulü ile, muris M. Ö.’nün kızı D. Ö. için 50.000,00 TL, kızı K. A. için 50.000,00 TL, oğlu O. Ö. için 50.000,00 TL, oğlu A. Ö. için 50.000,00 TL, annesi F. Ö. için 15.000,00 TL, kardesi H. D. için 7.000,00 TL, kardesi R. Ö. için 7.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/12/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak anılan davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermiştir.
İş Kanunu’nun 77. maddesi İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddeleri incelenmek suretiyle davalılar arasındaki ilişki, işyerinin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken önlemlerin neler olduğu, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptanmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine dosyayı tevdi ederek bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre ise; Davacıların babası, kardeşi ve oğlu olan M. Ö.’nün 19.12.2010 günü meydana gelen iş kazası sonucunda öldüğü, kazanın meydana gelmesinde, ölen işcinin %20 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
BorçlarKanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminatabenzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken,ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü,tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Bu ilkeler gözetildiğinde ölen işcinin çocukları, davacılar D. Ö., K. A., O. Ö. ve A. Ö. yararına hükmedilen manevi tazminatların fazla takdiri hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar ve davalılar C… San. A.Ş. ve E… Ltd. Şti.’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.