MAL REJİMİ – EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA – BOŞANMA
Ailenin korunması amaç olmakla birlikte,günümüzde boşanmaların artması,evliliklerin uzun süreli olmaması nedeniyle boşanmanın sonuçlarına ilişkin olarak kanuni bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Özellikle son yıllarda boşanma ile sonuçlanan evlilik sayısı çok artmış olup, boşanmanın sonuçları bakımından mal rejimlerinin de önemi artmıştır.Bu hususa ilişkin Medeni Kanunumuzda değişiklik yapılarak , eski medeni kanun dönemindeki yasal mal rejimi nedeniyle özellikle kadınların karşılaştığı haksızlıkların önlenmesi hedeflenmiştir.
Yeni Medeni Kanun’da mal rejimi konusunda ikili bir ayrım bulunmaktadır: Yasal mal rejimi ile seçimlik mal rejimi. Edinilmiş Mallara Katılma yasal mal rejimi olarak belirlenmiştir. Eşlerin evlilik öncesi sahibi bulundukları ve evlilik devamınca edindikleri mal varlıkları üzerinde işlem yapmaya, bu malvarlıklarını yönetmeye ve yararlanmaya yönelik usullere ilişkin hukuk kurallarına mal rejimi denilmektedir.
Yasal Mal Rejimi olan Edinilmiş Mallara Katılma rejiminde eşlerden ikisi de, kendi borçlarından dolayı üçüncü kişiler bakımından bütün mal varlığı ile sorumlu bulunmaktadır, uygulamada bu hususa ilişkin sıkça sorularla karşılaşılmaktadır. Edinilmiş Mallara Katılma rejimin sona ermesi dört şekilde olmaktadır:Eşlerden birisinin ölümü nedeniyle, başka bir mal rejimine eşlerin geçmeleri halinde, evliliğin boşanmayla yada iptal nedeniyle sona ermesiyle ve mevcut olan mal rejiminin hakim kararı ile mal ayrılığına dönüşmesi halinde Edinilmiş Mallara Katılma rejimi sona ermektedir.
Uygulamada genellikle boşanmanın sonuçlarına ilişkin olarak mal rejimleri bakımından ( özellikle yeni Medeni Kanun’un da yürürlüğe girmesiyle) boşanmak isteyen eşler, halk arasında boşanma avukatı tabiriyle bilinen avukatlara danışarak bilgi almak istemektedirler. Zira boşanmanın sonuçları bakımından mal rejimleri ciddi bir önem arz etmekte olup, son yıllarda ihtilafların çözümüne yönelik dava sayısında da artış söz konusu olmuştur.
Avukat Bedriye İclal POYRAZ