T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/11061
K. 2011/15433
T. 11.10.2011
• BOŞANMA DAVASI ( Kocanın Kadının Cinsel Problemini Boşanmaya Sebep Olarak Gösterdiği – Kocanın Tanığı Olan Doktorun Dinlenmesi Gereği )
• TANIK DOKTORUN DİNLENMESİ ( Kocanın Kadının Cinsel Problemini Boşanmaya Sebep Olarak Gösterdiği – Kocanın Tanığı Olan Doktorun Dinlenmesi Gerektiği )
• EŞLER ARASINDA BORÇ OLARAK VERİLEN PARANIN TAHSİLİ TALEBİ ( Davanın Aile Mahkemesinde Değil Borçlar Hukuku Kapsamında Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülmesi Gerektiği )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Eşler Arasında Borç Olarak Verilen Paranın İadesi Talebine İlişkin Davanın Aile Mahkemesinde Değil Borçlar Hukuku Kapsamında Asliye Hukuk Mahkemesinde Görülmesi Gerektiği )
• KATKI ALACAĞI ( Tarafların Evliliğinin ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Devam Ettiği – Değer Artış Payına İlişkin Davanın Ayrılarak Tarafların Boşanma Davalarının Bekletici Mesele Yapılacağı )
• BEKLETİCİ MESELE ( Tarafların Evliliğinin ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Devam Ettiği – Değer Artış Payına İlişkin Davanın Ayrılarak Tarafların Boşanma Davalarının Bekletici Mesele Yapılacağı )
4721/m.227
6100/m. 254, 265
ÖZET : Davalı-davacı koca boşanmaya sebep olarak gösterdiği kadının cinsel probleminin tespitine dair doktorun tanık olarak dinlenmesini ve kendisinden tedaviye dair bilgi talep edilmesini istemiş, bu talebinden de açıkça vazgeçmiş değildir. Davalı davacı kocanın tanığı doktorun dinlenerek ilgili belgelerin getirtilip dosyaya alınması ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir.
Davacı-davalı kadının tekne alımı için kocasına verdiği borç paranın tahsiline ilişkin davanın borçlar Hukuku’ndan kaynaklandığı gözetilerek Aile Mahkemesinde değil Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup; mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır.
Davalı-davacı koca eşinin işyeri alımı sırasında yapmış olduğu katkının tahsilini talep etmiştir. Tarafların evliliği ve dolayısı ile de aralarındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği anlaşıldığından; katkı ( değer artış payı ) alacağı ile ilgili davanın ayrılarak “tarafların boşanma davalarının bekletici mesele yapılması” gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün her iki boşanma davası ile alacak yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 11.10.2011 gününde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı C. vekillerinden Av. K. ve karşı taraf davacı-karşı davalı F. vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Davalı-davacı koca boşanmaya sebep olarak gösterdiği kadının cinsel probleminin tespitine dair Dr. A. ( P. )’nın tanık olarak dinlenmesini ve kendisinden tedaviye dair bilgi talep edilmesini istemiş, bu talebinden de açıkça vazgeçmiş değildir. Bu tanık dinlenmeden, tedaviye dair kendisinde bulunan bilgi ve belgelerin getirtilip dosya arasında alınmadan hüküm kurulması savunma hakkını etkilemektedir. O halde, davalı-davacı kocanın tanığı Dr. A. ( P. )’nın 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 254-265 maddeleri gereğince dinlenerek, ilgili belgelerin getirtilip dosyaya alınması ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
2-Davacı-davalı kadın, kocasının tekne alımı sırasında kendisine borç olarak verdiği 53.081,00 TL.’nin tahsilini talep etmiş; mahkemece istemin kabulüyle, bu bedelin borç olarak verildiği belirtilerek bu bedelin davalı-davacı kocadan tahsiline karar verilmiştir. Bu istek, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabında yer alan aile hukukuna ilişkin davalardan olmayıp, Borçlar Kanunu ve genel hükümlerden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple, Aile Mahkemesi davaya bakmakla görevli olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup; mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece alacak istemiyle ilgili davanın ayrılarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması da bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı-davacı koca eşinin işyeri alımı sırasında yapmış olduğu katkı ( TMK.md.227 ) karşılığı 8.000.00 TL.’nin tahsilini talep etmiştir. Bu isteğin esası, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi durumunda incelenebilir. Tarafların evliliği ve dolayısı ile de aralarındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği anlaşıldığından; katkı ( değer artış payı ) alacağı ile ilgili davanın ayrılarak “tarafların boşanma davalarının bekletici mesele yapılması” gerekirken, bu yön nazara alınmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1, 2 ve 3.bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre de davacı-davalı kadının boşanma davası ile fer’ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 825.00 TL. vekalet ücretinin F.’dan alınıp C.’a verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.