T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E.2012/3762
K.2012/3371
T.26.03.2012
TAPU İPTAL İSTEĞİ
VESAYET ALTINA ALINMA
SIFAT
Özet: Taraflardan birinin vesayet altına alınması ya da kendisine danışman atanması durumunda mahkemece duruşma ertelenir. Taşınmazın davacının babası adına kayıtlı iken vekili tarafından davalıya satış suretiyle devredildiği, daha sonra Sulh Hukuk Mahkemesince davacının babasının vesayet altına alınarak vasi atandığı davada, mahkemece vasiye davanın ihbarı ile husumete izin kararı alınarak vasi huzuru ile davanın yürütülmesi yerine sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
1086 s. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [Madde 42]
1086 s. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [Madde 39]
6100 s. HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU [Madde 54]
4721 s. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 462]
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 3471 parsel sayılı taşınmazın babası Hasan adına kayıtlı iken davalı ve eşi Yemen tarafından kandırılarak dava dışı Yemen’e verilen vekaletname ile vekil Yemen tarafından taşınmazın vekilin eşi olan davalıya 80.000 TL bedelle satıldığını, satış bedelinin Hasan’ın hesabına yatırılmayıp kardeşi olan Abdül’ün oğlu Serhat hesabına yatırıldığını, yapılan devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup, Hasan’ın yaşlı, hasta ve bakıma muhtaç olduğunu, vasi tayini için açılan davanın da devam ettiğini ileri sürerek, tapu iptal isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tapu iptal isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 3471 parsel sayılı taşınmazın Hasan adına kayıtlı iken vekili Yemen tarafından 07.06.2010 tarihli akitle davalıya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, davalıya yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, Hasan’a vasi tayini için dava açıldığını belirterek, tapu iptal istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen belgelerden, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/931 E. 2011/1273 K. sayılı dosyası ile Hasan’ın vesayet altına alınarak Sevdiye’nin kendisine vasi olarak atandığı, dava tarihinde davacının sıfatı bulunmasa da, dava dilekçesinde temliki yapan Hasan’a vasi atanmak üzere dava açıldığı ve davanın derdest olduğu bildirilmiş, oysa mahkemece bu süreç beklenmeksizin sıfat yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, gerek 1086 sayılı Yasa’nın 42. maddesi gerekse 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 56. maddesinde taraflardan birinin vesayet altına alınması ya da kendisine danışman atanması durumunda mahkemece duruşmanın ertelenebileceği (talik edilebileceği) belirtilmiş, 1086 sayılı Yasa’nın 39. maddesinin 2. fıkrasında da hakimin şartların ikmali için “talika mecbur olduğu” açıklanmış, 6100 sayılı Yasa’nın da 54. maddesinin 1. fıkrasında da benzer hükümler öngörülmüştür. Gerek yukarıda özetlenen düzenlemeler ve gerekse usul ekonomisi ilkesi gözetildiğinde mahkemece yapılması gereken iş temlik yapan Hasan için atandığı anlaşılan vasiye davanın ihbarı ile TMK’nın 462/8. maddesinde sözü edilen husumete izin kararı alınarak, vasi huzuru ile davanın yürütülmesi ve sonuçlandırılmasından ibarettir. Tüm açıklanan nedenlerle mahkemenin aksi doğrultudaki gerekçesinin de doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasa’nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
