T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/6604
K. 2011/10508
T. 13.6.2011
• TAŞINMAZ BEDELİNİN TESPİTİ ( Emsal Satışların Değerlendirme Tarihindeki Karşılıklarının Fiyat Artış Endekslerinin Uygulanması Suretiyle Tespiti ve Bundan Sonra Emsal İle Dava Konusu Taşınmazın Eksik ve Üstün Yönlerinin Neler Olduğu Ve Oranları Açıklanmak Suretiyle Değer Biçilmesi Gerektiği )
• EMSAL SATIŞLAR ( Değerlendirme Tarihindeki Karşılıklarının Fiyat Artış Endekslerinin Uygulanması Suretiyle Tespiti ve Bundan Sonra Emsal İle Dava Konusu Taşınmazın Eksik ve Üstün Yönlerinin Neler Olduğu ve Oranları Açıklanmak Suretiyle Değer Biçilmesi Gerektiği – Taşınmaz Bedelinin Tespiti )
• BEDEL TESPİTİ ( Taşınmazdan Müstakil Olarak Yararlanma Olanağı Olmadığından Bulunan Bedelden Ayrıca Yüzde Otuz Oranında İndirim Yapılarak Bedel Tespit Edilmesinin Doğru Olmadığı )
3194/m.17
2942/m.11
ÖZET : Dava, İmar Kanunu’nun 17. maddesine dayanan taşınmaz bedelinin tespiti istemidir. Emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bilirkişi raporlarında bu yönteme uyulmadan değer biçildiği gibi, taşınmazdan müstakil olarak yararlanma olanağı olmadığından, bulunan bedelden ayrıca yüzde otuz oranında indirim yapılarak bedel tespit edilmesi doğru değildir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, doğru değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki İmar Kanunu’nun 17. maddesine dayanan taşınmaz bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, İmar Kanunu’nun 17. maddesine dayanan taşınmaz bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
İmar Yasası’nın 17. maddesi uyarınca yapılan bedel tespitlerinde, aynı maddenin son fıkrası gereğince 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanır.
Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin ( g ) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bilirkişi raporlarında bu yönteme uyulmadan değer biçildiği gibi, taşınmazdan müstakil olarak yararlanma olanağı olmadığından, bulunan bedelden ayrıca yüzde otuz oranında indirim yapılarak bedel tespit edilmesi doğru değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.