Alacak Davası | Nişanın Bozulması

Alacak Davası | Nişanın Bozulması

 

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/758

K. 2013/1491

T. 4.2.2013

• NİŞANIN BOZULMASI NEDENİ İLE HEDİYELERİN İADESİ TALEBİ ( Davacı Başkası İle Evli Olduğundan Nişan Akdinin Geçersiz Olduğu ve Aile Mahkemesinin Görevli Olamayacağı – Genel Hükümlere Tabi Alacak Davası Niteliğinde Olan Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde Görüleceği )

• EVLİ OLAN BİRİNİN BAŞKASI İLE NİŞANLANAMAYACAĞI ( Nişanlandıysa da Yasal Anlamda Nişan Akdi Olarak Kabul Edilemeyeceği – Nişanın Bozulması Nedeni İle Hediyelerin İadesi Talebinde Bulunan Davacı Başkası İle Evli Olduğundan Talebin Genel Hükümlere Tabi Alacak Davası Olduğu )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Nişanın Bozulması Nedeni İle Hediyelerin İadesi Talebinde Bulunan Davacı Başkası İle Evli Olduğundan Nişan Akdinin Geçersiz Olduğu – Genel Hükümlere Tabi Alacak Davası Niteliğinde Olan Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde Görüleceği )

• ALACAK DAVASI ( Başkası İle Evli Olan Davacının Nişanın Bozulması Nedeni İle Hediyelerin İadesi Talebinin Genel Hükümlere Tabi Alacak Davası Niteliğinde Olduğu – Evli Olan Birisinin Bir Başkası İle Yeniden Nişanlanma Akdi Yapamayacağı )

4721/m.118

ÖZET : Davanın niteliği nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi olarak adlandırılmış ise de, davacının nüfus kaydına göre davacının evli olduğu ve bu evliliğin halen devam ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekte evli olan birisi bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamaz. Yapılmış ise yapılan bu akid geçersiz olup, yasal anlamda nişan akdi olarak kabulü olanaklı değildir. Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılması mümkün değildir. Dava, genel hükümlere tabi alacak davası niteliğinde olup, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından esasa girilip karar verilmesi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin iadesi istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesi ile tarafların nişanının bozulduğunu belirterek nişan hediyelerinin iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde olayda davacının kusurlu olduğunu, hediyelerin alışılmışın dışında olmadığından geri istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Ceyhan Aile Mahkemesi 2011/742 E. – 2012/191 K. sayılı ve 09.04.2012 tarihli kararında davacının halen evli olduğunu, evli olan birinin nişanlamayacağını, geçerli bir nişanın bulunmadığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek, görevsizlik kararı vermiş; anılan bu karar temyiz edilmeksizin 04.06.2012’de kesinleşmiştir.

Dava dosyasının gönderildiği Ceyhan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi de davada nişanlılığın hükümlerinin, nişanın bozulmasının sonuçlarının ve hediyelerin geri verilmesi koşullarının inceleneceği gerekçesi ile Aile Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olayda, davanın niteliği nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi olarak adlandırılmış ise de, davacının nüfus kaydına göre 14.08.2003 tarihinden beri evli olduğu ve bu evliliğin halen devam ettiği anlaşılmaktadır.

TMK. 118.maddesinde yeralan düzenlemeye göre nişanlanma, evlenme vaadi ile olur. Gerçekte evli olan birisi bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamaz. Yapılmış ise yapılan bu akid geçersiz olup, yasal anlamda nişan akdi olarak kabulü olanaklı değildir. Bu durumda da Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılması mümkün değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese bile mahkemece re’sen nazara alınması gerekir.

Dava, genel hükümlere tabi bir alacak davası niteliğinde olup, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından esasa girilip, deliller değerlendirilip varılan sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın