Ticari Defterlerin Zayi Olduğunun Tespiti | Hak Düşürücü Süre

Ticari Defterlerin Zayi Olduğunun Tespiti | Hak Düşürücü Süre

avukat

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/5660

K. 2014/11825

T. 23.6.2014

• TİCARİ DEFTERLERİN ZAYİ OLDUĞUNUN TESPİTİ İSTEMİ ( Mahkemece Öğrenme Tarihi Tespit Edilerek Hak Düşürücü Sürenin Geçip Geçmediğinin Belirlenmesi Gerekirken Su Baskını Tarihinden İtibaren Sürenin Hesaplanması Sureti İle Davanın Reddinin Doğru Olmadığı )

• ZAYİ DAVASI ( 6102 S. TTK’nın 82/7. Md. Gereğince Tacir Ziyaı Öğrendiği Tarihten İtibaren 15 Gün İçinde Ticaret Mahkemesi’nden Kendisine Belge Verilmesini İsteyebilir.

• ÖĞRENME TARİHİ ( Tespit Edilerek Hak Düşürücü Sürenin Geçip Geçmediğinin Belirlenmesi Gerekirken Su Baskını Tarihinden İtibaren Sürenin Hesaplanması Sureti İle Davanın Reddinin Doğru Olmadığı – Ticari Defterlerin Zayi Olduğunun Tespiti İstemi )

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Ticari Defterlerin Zayi Olduğunun Tespiti İstemi – Öğrenme Tarihi Tespit Edilerek Hak Düşürücü Sürenin Geçip Geçmediğinin Belirlenmesi Gerekirken Su Baskını Tarihinden İtibaren Sürenin Hesaplanması Sureti İle Davanın Reddinin Doğru Olmadığı )

6102/m.82/7

ÖZET : Dava, ticari defterlerin zayi olduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesi gereğince tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde Ticaret Mahkemesi’nden kendisine belge verilmesini isteyebilir. Davacı su baskınının kurban bayramı sırasında olduğunu iddia etmiş ise de kendisinin kurban bayramı nedeni ile şehir dışında olduğunu, bayram dönüşü durumu gördüğünde hemen İtfaiye Daire Başkanlığı’na haber vererek tutanak tutturduğunu ve süresi içinde de bu davayı açtığını bildirerek tanık dinletmek istemiştir. Bu durumda, mahkemece öğrenme tarihi tespit edilerek hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin belirlenmesi gerekirken, su baskını tarihinden itibaren sürenin hesaplanması sureti ile davanın reddi doğru değildir.

DAVA : Hasımsız olarak görülen davada Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/02/2014 tarih ve 2013/421-2014/69 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Tespit isteyen davacı vekili, müvekkilinin işyerinin bodrum katının kurban bayramı sırasında şiddetli yağmur ve fırtına sebebiyle yaklaşık 30 cm su aldığını ve yoğun bir şekilde zarar gördüğünü, işyerinde bulunan 2011 ve 2012 yıllarına ait yevmiye defteri, envanter defteri, alış faturaları, satış faturaları, gider faturaları, şirket resmi evrak ve yazışmalarının zarar gördüğünü, müvekkili firmaya ait bu muhtelif resmi belgelerin zayi olduğuna ve zayi belgesi verilmesine ilişkin ticaret mahkemesinde açılacak davaya esas olmak üzere gerekli inceleme ve tespitin yapılması için mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, su baskını olan yerde keşif icrası ile müvekkiline ait defter ve faturaların zayi olduğuna dair tespit yapılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin dava dilekçesindeki olayların ileri sürülüş biçimlerine göre; su baskını şeklinde gerçekleşen olayın kurban bayramı sırasında olduğu, kurban bayramı tatilinin 15-16-17-18 Ekim 2013 tarihleri arasında gerçekleştiği de göz önüne alındığında dava tarihi 06.11.2013 tarihine kadar 15 günlük süresinin geçirildiği gerekçesi ile süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, ticari defterlerin zayi olduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesi gereğince tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde Ticaret Mahkemesi’nden kendisine belge verilmesini isteyebilir. Davacı su baskınının kurban bayramı sırasında olduğunu iddia etmiş ise de kendisinin kurban bayramı nedeni ile şehir dışında olduğunu, bayram dönüşü durumu gördüğünde hemen İtfaiye Daire Başkanlığı’na haber vererek tutanak tutturduğunu ve süresi içinde de bu davayı açtığını bildirerek tanık dinletmek istemiştir. Bu durumda, mahkemece öğrenme tarihi tespit edilerek hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin belirlenmesi gerekirken, su baskını tarihinden itibaren sürenin hesaplanması sureti ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın