Tapu Kaydında Düzeltme | Tapuda Kayıt Düzeltilmesi Davası

Tapu Kaydında Düzeltme | Tapuda Kayıt Düzeltilmesi Davası


T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/3313
K. 2011/4943
T. 14.4.2011
• TAPU KAYDINDA DÜZELTME İSTEMİ ( Davanın Niteliği Gereğince Yargılama Harcı ve Vekalet Ücreti Maktu Olarak Belirlenmesi Gerektiği – Tapu Sicil Müdürlüğü de Yasal Hasım Olduğundan Yargılama Giderlerinden Sorumlu Tutulmaması Gerektiği )
• YARGILAMA HARCI ( Tapu Kaydında Düzeltme İstemi – Davanın Niteliği Gereğince Yargılama Harcı ve Vekalet Ücreti Maktu Olarak Belirlenmesi Gerektiği/Tapu Sicil Müdürlüğü de Yasal Hasım Olduğundan Yargılama Giderlerinden Sorumlu Tutulmaması Gerektiği )
• HUSUMET ( Tapu Kaydında Düzeltme İstemi – Nüfus Müdürlüğünden Tapu Kayıt Maliki İsimli Bir Başka Kişinin Kaydının Bulunup Bulunmadığını Sormak Zabıta Aracılığıyla da Taşınmazın Bulunduğu Mahalde Kayıt Maliki İle Aynı İsmi Taşıyan Başka Kişi Bulunup Bulunmadığını Araştırmak Gerektiği )
4721/m.702
ÖZET : Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır. Yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; Davacının edinimine ilişkin tapu kayıtlarını tüm dayanakları ile birlikte getirtmek, nüfus müdürlüğünden tapu kayıt maliki “Mustafa oğlu Süleyman Kaç.” isimli bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığını sormak, zabıta aracılığıyla da taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığını araştırmak , tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapmak olmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Mülkiyet nakline neden olunmaması için bu araştırmalar yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında düzeltim istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.01.2011 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, dava konusu 161 ada 25 parsel numaralı taşınmazda “Mustafa oğlu Süleyman Kaç.” şeklinde yer alan kimlik bilgilerinin ” Mustafa oğlu Süleyman Taş. olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.

Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK’nun 13 maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.

1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.

2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.

3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.

4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.

5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.

Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.

Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.

Yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; Davacının edinimine ilişkin tapu kayıtlarını tüm dayanakları ile birlikte getirtmek, nüfus müdürlüğünden tapu kayıt maliki “Mustafa oğlu Süleyman Kaç.” isimli bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığını sormak, zabıta aracılığıyla da taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki “Mustafa oğlu Süleyman Kaç.” ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığını araştırmak , tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapmak olmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.

Mülkiyet nakline neden olunmaması için bu araştırmalar yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

Benzer Yazılar:

“Tapu Kaydında Düzeltme | Tapuda Kayıt Düzeltilmesi Davası” üzerine bir yorum

  1. arsa payı düzeltildi 2 misli alınan aidatlar ortak giderlerin fazla alınanları bu pürüzden dolayı kiralayamamaktan satamamaktan doğan zararı nasıl bir dava ile geri istemek yerinde olur şimdiden teşekkürler

Yorum yapın