Emekli Maaşının Haczine Muvafakat

Emekli Maaşının Haczine Muvafakat

maaş haczi avukat

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/27541

K. 2013/35500

T. 11.11.2013

• HACZİN KALDIRILMASI ( Borçlunun Emekli Maaşının Haczine İlişkin Muvafakatinin Maaş Haczinden ve Kesinti Yapılmasından Önce ve 5510 S. K. Md. 93/1’de Yapılan Değişikliğin Yürürlük Tarihinden de Önceye Ait Olduğu/Verilen Muvafakatin Geçersiz Olduğu – Şikayetin Kabulü Gerektiği )

• EMEKLİ MAAŞINA KONULAN HACİZ ( Kaldırılması İstemi – Borçlunun Emekli Maaşının Haczine İlişkin Muvafakatinin Maaş Haczinden ve Kesinti Yapılmasından Önce ve 5510 S. K. Md. 93/1’de Yapılan Değişikliğin Yürürlük Tarihinden de Önceye Ait Olduğundan Geçersiz Olduğu )

• EMEKLİ MAAŞININ HACZİNE MUVAFAKAT ( 5510 S. K. Md. 93/1’de Yapılan Değişikliğin Yürürlük Tarihinden de Önceye Ait Olduğundan Borçlu Tarafından Verilen Muvafakatin Geçersiz Olduğu – Haczin Kaldırılmasına Karar Verilmesi Gerektiği )

5510/m.93/1

ÖZET : Dava, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 5838 Sayılı Kanun’un 32. maddesi ile 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu’nun 93/1. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir” hükmü getirilmiş ise de, anılan yasa hükmünün yürürlük tarihi, borçlunun muvafakat tarihinden sonra olduğundan olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Borçlunun emekli maaşının haczine ilişkin muvafakati, maaş haczinden ve kesinti yapılmasından önce olduğu gibi, 5838 Sayılı Kanun’un 32. maddesi ile 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu’nun 93/1. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihinden de önceye ait olduğundan borçlu tarafından verilen bu muvafakat geçersizdir. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93. maddesine göre “Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88’inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.”

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 1, 2 ve 4. maddelerine göre 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu’na tabi olanların, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının a, b, c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında, emekli sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 Sayılı yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93. madde hükmünün uygulanması gerekir. Öte yandan, anılan Yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup şikayet tarihi itibari ile yürürlükte olduğundan somut olayda da uygulanması zorunludur.

06.03.1965 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 538 Sayılı Yasa ile değişik İİK.nun 83/a maddesi gereğince, borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de “ borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilemez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda, haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir ( HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K ).

Somut olayda, alacaklı tarafından Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2003/627 Esas sayılı dosyası ile bir adet bonoya dayalı olarak 10/03/2003 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun tarihinde icra müdürlüğüne gelerek dosya borcu için emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat ettiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak borçlunun emekli maaşına haciz konulmasının talep edildiği, ancak kurumca verilen cevapta borçlunun emekli maaşının tamamı üzerinde başkaca hacizler bulunması nedeniyle ilgili icra dosyası üzerinden haciz konulduğu, kesinti talebinin ise sıraya alınmış olduğunun bildirildiği, ilgili icra dosyası için emekli maaşından kesinti yapılamadığından borçlunun 02/12/2005 tarihinde yeniden icra müdürlüğüne gelerek, maaşının hacizli olmayan kısmının tamamının borç bitinceye kadar ilgili icra dosyası borcu için ödenmesine muvafakat ettiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne yeniden müzekkere yazıldığı, ancak kurumca yukarıda yazılı şekilde aynı cevabın verildiği anlaşılmıştır.

28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun’un 32. maddesi ile 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu’nun 93/1. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir” hükmü getirilmiş ise de, anılan yasa hükmünün yürürlük tarihi, borçlunun muvafakat tarihinden sonra olduğundan olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.

Yukarıda anlatılan ilke ve esaslar gözönünde bulundurulduğunda, borçlunun emekli maaşının haczine ilişkin muvafakati, maaş haczinden ve kesinti yapılmasından önce olduğu gibi, 28.02.2009 tarihinden de önceye ait olduğundan borçlu tarafından verilen bu muvafakat geçersizdir.

O halde mahkemece şikayetin kabulü ile emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın