Boşanma

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/14048

K. 2012/11833

T. 3.5.2012

• BOŞANMA ( Kocanın Yatağını Ayırdığı/Evlilik Birliğinin Kendisine Yüklediği Yükümlülüklerini Yerine Getirmediği – Davalı Kadının da Eşinin İşini Küçümsediği/Davanın Kabulüne Karar Verileceği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI ( Boşanma Davası/Kocanın Yatağını Ayırdığı – Davalı Kadının da Eşinin İşini Küçümsediği/Davanın Kabulüne Karar Verileceği )

• KOCANIN YATAĞINI AYIRMASI ( Davalı Kadının da Eşinin İşini Küçümsediği/Müşterek Çocuğa Şiddet Uyguladığı – Boşanma Davasında Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsıldığının Kabulü Gereği )

• KADININ EŞİNİN İŞİNİ KÜÇÜMSEMESİ ( Kocanın Yatağını Ayırdığı/Ayrıca Kadının Müşterek Çocuğa Şiddet Uyguladığı – Boşanma Davasında Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsıldığının Kabulü Gereği )

4721/m.166

ÖZET : Davacı-davalı kocanın yatağını ayırdığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı-davacı kadının da eşinin arkadaşını kastederek “benim kocam bunun ikinci kocası” şeklinde söylemlerde bulunduğu, eşinin işini küçümsediği ve müşterek çocuğa şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında taraflar dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre her iki tarafın boşanma davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.

2-Toplanan delillerden, davacı-davalı kocanın yatağını ayırdığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı-davacı kadının da eşinin arkadaşını kastederek “benim kocam bunun ikinci kocası” şeklinde söylemlerde bulunduğu, eşinin işini küçümsediği ve müşterek çocuğa şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında taraflar dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre her iki tarafın boşanma davasının kabulüyle boşanmaya ( TMK. md. 166/1 ) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile tarafların boşanma davalarının reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple tarafların boşanma davaları yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle 03.05.2012 tarihinde karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

“Boşanma” üzerine bir yorum

  1. Boşanma konusunda 2 sorum olacak. Birincisi, boşanmak için 2 senelik evlilik yeterli mi? İkinci sorum ise Boşandıktan sonra hemen evlenmemiz için bir mani var mı? Çocuğumuz yok. Bir de boşanma avukatı tutmamız gerekli mi?

Yorum yapın