Boşanma Davası | Güven Sarsıcı Davranış

 T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/4693

K. 2014/23081

T. 18.11.2014

• KOCANIN EŞİNİ SEVMEDİĞİNİ İSTEMEDİĞİNİ HAYATINDA BAŞKA BİR KADIN OLDUĞUNU VE O KADINI SEVDİĞİNİ SÖYLEMESİ ( Kusurlu ve Güven Sarsıcı Davranışlarda Bulunduğu/Boşanma Nedeni Olduğu Ve Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturduğu – Kadın Yararına Uygun Miktarda Manevi Tazminata Hükmedileceği )

• GÜVEN SARSICI DAVRANIŞ ( Kocanın Eşini Sevmediğini İstemediğini Hayatında Başka Bir Kadın Olduğunu Ve O Kadını Sevdiğini Söylediği ve Kusurlu Davranışları Olduğu – Kadın Yararına Uygun Miktarda Manevi Tazminata Hükmedileceği )

• KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI ( Kocanın Eşini Sevmediğini İstemediğini Hayatında Başka Bir Kadın Olduğunu Ve O Kadını Sevdiğini Söylediği/Kusurlu ve Güven Sarsıcı Davranışlarda Bulunduğu – Kadın Yararına Uygun Miktarda Manevi Tazminata Hükmedileceği )

• KOCANIN DAVRANIŞLARININ BOŞANMA NEDENİ OLDUĞU ( Kocanın Eşini Sevmediğini İstemediğini Hayatında Başka Bir Kadın Olduğunu Ve O Kadını Sevdiğini Söylediği/Kusurlu ve Güven Sarsıcı Davranışlarda Bulunduğu – Kadın Yararına Uygun Miktarda Manevi Tazminata Hükmedileceği )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Kocanın Eşini Sevmediğini İstemediğini Hayatında Başka Bir Kadın Olduğunu Ve O Kadını Sevdiğini Söylediği – Kusurlu ve Güven Sarsıcı Davranışlarda Bulunduğu )

6102/m. 4

6098/m. 42, 43, 44, 49

ÖZET : Davalı koca, eşini sevmediğini, onu istemediğini, hayatında başka bir kadın olduğunu, o kadını sevdiğini söylemiş ve güven sarsıcı davranışlarda bulunmuştur.

Kocanın boşanmaya neden olan bu kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir.

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ( kadın ) tarafından; maddi tazminatın miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden, davalı ( koca ) tarafından ise; kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.11.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı Y. T. vekili geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı U. T. ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- )Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı kocanın, “eşini sevmediğini, onu istemediğini, hayatında başka bir kadın olduğunu, o kadını sevdiğini” söylediği ve güven sarsısıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı kocanın boşanmaya neden olan bu kusurlu davranışları aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK.md.4, BK.md. 42, 43, 44,49 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan, “kadının kişilik haklarına saldırı olmadığı” gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 119,00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 18.11.2014 tarihinde karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın