Sakat Kişinin Kısıtlanma Talebi

Sakat Kişinin Kısıtlanma Talebi

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/1035

K. 2012/20344

T. 5.9.2012

• KISITLANMA TALEBİ (Geçirdiği Kazaya Bağlı Yürüyemeyen Fiziki Olarak Başkasının Yardımına İhtiyaç Duyan Davacının Talebinde Haklı Olduğu – 28 Yıldır Bu Durumda Olup Bugüne Kadar İstememesinin İsteğin Reddi İçin Yasal Sebep Oluşturmayacağı)

• SAKAT KİŞİNİN KISITLANMA TALEBİ (28 Yıldır İstememesinin İsteğin Reddi İçin Yasal Sebep Oluşturmayacağı – Geçirdiği Kazaya Bağlı Yürüyemeyen Fiziki Olarak Başkasının Yardımına İhtiyaç Duyan Davacının Talebinde Haklı Olduğu)

• FİZİKİ OLARAK BAŞKASININ YARDIMINA İHTİYAÇ DUYMAK (Kısıtlanma Talebinin Haklı Olduğu – 28 Yıldır Bu Durumda Olup Bugüne Kadar İstememesinin İsteğin Reddi İçin Yasal Sebep Oluşturmayacağı)

4721/m. 408, 409/1

ÖZET : Davacı, geçirdiği kazaya bağlı olarak yürüyemediği, tekerlekli sandalyeye bağlı olduğu, kendi işlerini göremediği ve fiziki olarak başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, toplanan deliller ve alınan resmi sağlık kurulu raporu ile anlaşılmaktadır. Kısıtlanmasını istemekte haklıdır. Yirmi sekiz yıldır bu durumda olduğu halde bugüne kadar kısıtlanmasını istememiş olması isteğin reddi için yasal bir sebep değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir (TMK m. 408). Bu halde kişi dinlenmeden kısıtlanma kararı verilemez (TMK m. 409/1).

Davacının geçirdiği kazaya bağlı olarak yürüyemediği, tekerlekli sandalyeye bağlı olduğu, kendi işlerini göremediği ve fiziki olarak başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, durumunun Türk Medeni Kanununun 408. maddesine uygun olduğu toplanan deliller ve alınan resmi sağlık kurulu raporu ile anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre ilgili kısıtlanmasını istemekte haklıdır. Davacının yirmi sekiz yıldır bu durumda olduğu halde bugüne kadar kısıtlanmasını istememiş olması isteğin reddi için yasal bir sebep değildir. Kısıtlanmasını gerektiren şartlar oluşmuştur. Vesayet makamının vasiyi belirlerken Türk Medeni Kanunu’nun 414. maddesindeki öncelik durumunu gözeteceği de yasa gereğidir. Bu yönler dikkate alınmadan, isteğin kabulü yerine yasal olmayan gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, 05.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın