Sağlık Sigortası

Sağlık Sigortası

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/15259

K. 2011/20942

T. 19.12.2011

• BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİ ( Davalı Şirketin Davada Haklı Olup Olmadığı Ancak Sağlık Sigortasının Kapsam ve Koşullarını Düzenleyen Sosyal Güvenlik Mevzuatı Çerçevesinde Belirlenebileceği – İş Mahkemesinin Görevli Olduğu )

• SAĞLIK SİGORTASI ( Borçlu Bulunmadığının Tespiti/İş Mahkemesinin Görevli Olması – Davalı Şirketin Davada Haklı Olup Olmadığı Ancak Sağlık Sigortasının Kapsam ve Koşullarını Düzenleyen Sosyal Güvenlik Mevzuatı Çerçevesinde Belirlenebileceği )

• GÖREV ( Sosyal Güvenlik Kurumunun Sigortalısına Sağlamakla Yükümlü Olduğu Sağlık Yardımlarının Ödenmesi İsteğinin İş Mahkemesinde Görüleceği – Görev Konusu Kamu Düzenine İlişkin Olup Mahkemece Re’sen Gözetileceği )

• SAĞLIK YARDIMINDAN DOĞAN ALACAK ( Borçlu Bulunmadığının Tespiti/Uyuşmazlığın Sağlık Sigortasının Kapsam ve Koşullarını Düzenleyen Sosyal Güvenlik Mevzuatı Çerçevesinde Belirlenebileceği- İş Mahkemesinin Görevli Olduğu )

818/m.60

5510/m.101

ÖZET : Dava dilekçesinde davalı tarafça başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Uyuşmazlığın temelinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun sigortalısına sağlamakla yükümlü olduğu sağlık yardımlarının ödenilmesi isteği vardır. Davalı şirketin, davada haklı olup olmadığı, ancak sağlık sigortasının kapsam ve koşullarını düzenleyen sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde belirlenebilir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden ve davanın her aşamasında dikkate alınabileceğinden, davaya bakmakla görevli olan mahkemenin iş mahkemesi olduğu düşünülmeksizin davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Dava dilekçesinde davalı tarafça balatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı şirketçe müvekkili kurum aleyhine başlatılan icra takibine konu edilen faturanın 2004 yılına ait olması nedeniyle alacağın BK. nun 60. maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, yine faturanın ödenip ödenmediği veya ödenebilirliği hususunda kurum müdürlükleri ile yapılan yazışmalar neticesinde fatura ile ilgili bir kayda rastlanılmadığını ileri sürerek; davacı kurumun haksız ve kötüniyetli olarak başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbiti ile dava nedeniyle uğranılan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacı kurum aleyhine fotoferez tedavi bedellerinin tahsili için takip başlatıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, takibe konu edilen faturanın davacı kurum tarafından ödenmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, davacı kurumun sigortalısının tedavisinde kullanılan tıbbi malzemelerin bedelinin tahsili için başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir.

İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır.

Somut olayda mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.

Dosya kapsamına göre dava, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu ile yaptığı bir sözleşmeye dayanmamakta olup, sözleşmeden kaynaklanan bir borç bulunmamaktadır.

Uyuşmazlığın temelinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun sigortalısına sağlamakla yükümlü olduğu sağlık yardımlarının ödenilmesi isteği vardır.

Davalı şirketin, davada haklı olup olmadığı, ancak sağlık sigortasının kapsam ve koşullarını düzenleyen sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde belirlenebilir.

Şu halde, görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden ve davanın her aşamasında dikkate alınabileceğinden, davaya bakmakla görevli olan mahkemenin iş mahkemesi olduğu düşünülmeksizin davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın