Kasko Sigorta Sözleşmesi

Kasko Sigorta Sözleşmesi

 avukat sigorta davası

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/8562

K. 2013/10650

T. 4.7.2013

• İTİRAZIN İPTALİ ( Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacağa Dayalı Takibe Vaki – Bilirkişi Raporları Arasındaki Çelişki Giderilmeden ve Hasar Konusunda Ne Gibi Uzmanlıkları Bulunduğu Anlaşılamayan İkinci El Otomobil Alım Satımı Yapan Şirket Sektörü Bilirkişisi Olarak Tanımlanan Bilirkişilerden Rapor Alınarak Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

• KASKO SİGORTA SÖZLEŞMESİ ( İtü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden Seçilecek Hasar Konusunda Uzman Bilirkişi Kurulundan Aracın Modeli Yaşı ve Özellikleri İle Davacıya Ait Aracın Olay Tarihindeki İkinci El Piyasa Rayiç Değerinin Tesbiti Hususunda Önceki Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderildiği Bir Rapor Alınarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği – İtirazın İptali )

• BİLİRKİŞİ RAPORLARININ ÇELİŞKİLİ OLMASI ( İtirazın İptali/Mahkemece Alınan Bilirkişi Kurulu Raporlarında Aracın Piyasa Rayicinin Farklı Miktarlar Olarak Belirlendiği – Davalı Tarafın İtirazına Rağmen Raporlar Arasındaki Çelişki Giderilmeden Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

6100/m.266

ÖZET : Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak davacı sigortalı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan alacak istemine ilişkindir. Tarafların itirazı üzerine alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacı aracının 2. El piyasasında rağbet görmediği, ticari maksatla tercih edildiği, piyasada sirkülasyonunun olmadığı belirtildikten sonra 2.el piyasa değeri 18.000 TL olarak tesbit edilmiştir. Mahkemece davalı tarafın itirazına rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi hasar konusunda ne gibi uzmanlıkları bulunduğu anlaşılamayan 2. el otomobil alım satımı yapan şirket sektörü bilirkişisi olarak tanımlanan bilirkişilerden rapor alınmış ve neden bu rapora itibar edildiği dahi gerekçelendirilmeden itiraz üzerine alınan rapora göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen heyetinden seçilecek hasar konusunda uzman bilirkişi kurulundan aracın modeli, yaşı, özellikleri, eksper raporu tesbit raporu, önceki bilirkişi raporları, davacı iddiası, davalı savunması ve itirazları birlikte değerlendirilip irdelenerek davacıya ait aracı olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değerinin tesbiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve süresi dışında katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı, müvekkiline ait aracın yanarak kullanılmaz hale geldiğini, olayın davalıya ihbar edildiğini, davalının Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/61 Değişik İş sayılı dosyasında yaptırdığı tesbit sonucu alınan raporda aracın pertinin uygun bulunduğunu, 22.999 TL piyasa değerinden 600 TL, hurda bedelinin tenzili ile 22.399 TL zarar olduğunun belirtildiğini, davalının rehin hakkı sahibine 10.625 TL ödendiğini, bakiye 11.774 TL.sını müvekkiline ödemediğini, davalı hakkında Şişli 3. İcra Müdürlüğünün 2009/25420 sayılı dosyasında işlemiş faizi ile birlikte toplam 13.093,33 TL üzerinden takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, hasarlı aracın müvekkilince 3. kişiye satıldığını belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, tespit raporunu kabul etmediğini, hasar miktarının fahiş olduğunu, davacı tarafın 9.1.2009 tarihli ” mutabakatname ve taahhütname ” adlı belgede aracın piyasa değerinin 16.000 TL olduğunu ve hasarlı aracın 500 TL.ye kendisi tarafından 3. kişiye satılacağını kabul ettiğini, hurda değerinin mahsubu ile 15.500 TL zarar kaldığını, bunun 10.625 TL.sının rehin hakkı sahibine ödendiğini, davacının taahhüde uymayarak icra takibi yaptığını, hurda tescil belgesi ibraz edilmediğinden tazminat ödenmediğini, alacak likit olmadığından inkar tazminatı istenemeyeceğini, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının Şişli 3 İcra Müdürlüğünün 2009/25420 sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptaline 7.375 TL asıl alacak, 728,27 TL işlemiş faiz toplamı 8.103,27 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı ile kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davalı tarafın temyiz dilekçesi, davacı vekiline 19.2.2013 tarihinde tebliğ edilmiş davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz dilekçesi 6100 sayılı HMK.nın geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı RUMK.nin 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, 5.3.2013 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiş ve harç yatırılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan katılma yolu ile temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak davacı sigortalı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan alacak istemine ilişkindir. Davacı aracı 2008 model Dacıa Logan otomobil olup 22.800 TL sigorta bedeli vardır. 9.1.2009 tarihinde saat 02.45 sıralarında davacının ikameti önünde park halinde iken yanarak kullanılamaz hale gelmiştir. Ekspertiz raporunda aracın piyasa rayicinin 16.000-18.000 TL arasında, sovtajının 500 TL olduğu belirtilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan tesbit sonucu alınan 24.4.2009 tarihli raporunda aracın onarımının ekonomik olmadığı, pertinin uygun bulunduğu, kasko değerinin 22.999 TL, sovtajının 600 TL, bakiye zararın 22.399 TL olduğu tesbit edilmiştir.

Davacı vekili bu tesbite göre; 22.399 TL.sından davalı tarafça dava dışı rehin hakkı sahibine ödenen 10.625 TL.sını mahsup ederek 11.774 TL asıl alacak ve ferileri toplamı 13.093,33 TL üzerinden davalı hakkında icra takibi yapmış davalının itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur.

Mahkemece alınan 22.11.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda aracın piyasa rayicinin 16.000 TL, sovtajının 500 TL olduğu, davacının aracını bir başkasına satacağını beyan etmesi nedeniyle sovtaj indiriminin yapılamayacağı, 16.000-TL.sından 10.625 TL ödemenin mahsubu sonucu bakiye 5.375 TL asıl alacağın tazmininin istenebileceği bildirilmiştir.

Tarafların itirazı üzerine alınan 5.11.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise, davacı aracının 2. El piyasasında rağbet görmediği, ticari maksatla tercih edildiği, piyasada sirkülasyonunun olmadığı belirtildikten sonra 2.el piyasa değeri 18.000 TL olarak tespit edilmiştir. Mahkemece davalı tarafın itirazına rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi hasar konusunda ne gibi uzmanlıkları bulunduğu anlaşılamayan 2. el otomobil alım satımı yapan şirket sektörü bilirkişisi olarak tanımlanan bilirkişilerden rapor alınmış ve neden bu rapora itibar edildiği dahi gerekçelendirilmeden 5.11.2012 tarihli rapora göre davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bu durumda mahkemece İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen heyetinden seçilecek hasar konusunda uzman bilirkişi kurulundan aracın modeli, yaşı, özellikleri, eksper raporu tesbit raporu, önceki bilirkişi raporları, davacı iddiası, davalı savunması ve itirazları birlikte değerlendirilip irdelenerek davacıya ait aracı olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değerinin tesbiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de; Kasko Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının B.3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca “onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı sigortacının malı olur.”

Davacı taraf hasarlı aracın müvekkilinin uhdesinde kalması yönünde tercih hakkını kullanmış ve sovtaj değerini 2. el piyasa rayiç değerinden mahsup ederek talepte bulunmuştur.

Bu durumda mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen 500 TL sovtaj değerinin aracın 2. el piyasa rayiç değerinden mahsubu ile bakiye alacağa karar vermek gerekirken yazılı olduğu gibi sovtaj bedeli indirilmeden hüküm kurulması da isabetli değildir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentde açıklanan nedenlerle davacı S. K. vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Birlik Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı sigorta şirketi lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın